Kaf - 50:13
Ad, Firavun ve Lut'un kardeşleri...
12, 13, 14 ayetleri bağlamında; Elçileri yalanlayan ve onlarla mücadele içinde olan inkarcıların yok edilmesi, Allah’ın sürekli uygulanan yasasıdır ve bu konuda aynı tavır içinde olan Mekkeli Kitap halkının inkarcılarına hatırlatma ve uyarı:
Araf/7:88
Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, "Şuayb, ya seni ve seninle beraber inananları kentimizden süreceğiz ya da dinimize geri dönersin!," dediler. O da şöyle dedi: "Biz istemesek de mi?"
Araf/7:91
Bunun üzerine onları bir sarsıntı yakaladı da evlerinde diz üstü çöküverdiler.
İbrahim/14:13
İnkarcılar elçilerine, "Ya bizim dinimize geri dönersiniz ya da sizi yurdumuzdan kovarız!," dediler. Rab'leri onlara, "Zalimleri yok edeceğiz," diye vahyetti,
İsra/17:76
Seni ülkeden çıkarmak için neredeyse seni zorla sürecekler. Bu taktirde senden sonra onlar da fazla kalmayacaklar
İsra/17:77
Senden önce gönderdiğimiz tüm elçiler için öngördüğümüz sistem (sünnet) budur. Sistemimizde herhangi bir değişiklik göremezsin.
Ahzab/33:60
İkiyüzlüler, kalplerinde hastalık bulunanlar ve kentteki saldırganlar (size karşı olan saldırılarına) son vermezlerse seni onlara musallat ederiz; sonra orada, senin çevrende kısa bir süre kalabilirler.
Ahzab/33:61
Lanetlenirler; nerede rastlansalar, (saldırıdan vazgeçmezlerse) yakalanıp öldürülebilirler.
Ahzab/33:62
Öncekilere uygulanmış Allah'ın sünneti (yasasıdır). Allah'ın sünnetinde herhangi bir değişme bulamazsın.
Ali İmran/3:137
Sizden önce de yasalar uygulanmıştı. Yeryüzünde dolaşın da yalanlayıcıların sonunun ne olduğunu görün.
Enam/6:34
Senden önceki elçileri de yalancılıkla suçladılar. Yalanlanmalara karşı direndiler. Zaferimiz ulaşıncaya dek sıkıntı çektiler. Allah'ın sistemi değişmeyecek. Nitekim elçilerin tarihi sana ulaşmış bulunuyor.
Enfal/8:38
İnkar edenlere söyle: "Son verirlerse geçmişte yaptıkları bağışlanacaktır. Dönerlerse, daha öncekilerin sünneti (yasası) geçerlidir."
Yunus/10:102
Kendilerinden öncekilerin yaşadığı günlerin bir benzerini mi bekliyorlar? De ki, "Bekleyin, ben de sizinle birlikte beklemekteyim."
Yunus/10:103
Sonunda elçilerimizi ve inananları kurtarırız. Evet, inananları kurtarmak bizim değişmez bir yasamızdır.
Yusuf/12:109
Senden önce, kentler halkının arasından (seçip) vahyettiğimiz adamlardan başkasını göndermedik. Yeryüzünü dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetine bakmazlar mı? Erdemliler için ahiret yurdu daha iyidir; anlamaz mısınız?
Yusuf/12:110
Ne zaman ki elçiler umutlarını kestiler ve kendilerinin yalancı çıkarıldığını sandılar, işte o zaman onlara zaferimiz geldi. Nitekim, dilediğimiz kurtulur. Azabımız suçlular topluluğundan geri çevrilemez.
Fatır/35:42
Kendilerine bir uyarıcı gitse tüm topluluklardan daha doğru yolda olacaklarına dair var güçleriyle Allah'a yemin ettiler. Kendilerine bir elçi gittiğinde, bu durum, onların ancak nefretini artırdı
Fatır/35:43
Yeryüzünde büyüklendiler, kötülük planladılar. Halbuki kötü plan sahibine geri teper. Geçmişlere uygulanan sünnet (yasa) dan başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın sünnetinde bir değişiklik göremezsin; Allah'ın sünnetinde bir sapma göremezsin.
Fatır/35:44
Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmak için yeryüzünü dolaşmadılar mı? Onlar kendilerinden daha güçlüydüler. Göklerde ve yerde hiç bir şey Allah'ı aciz bırakamaz. O, Bilendir, Güçlüdür.
Mümin/40:84
Nihayet cezamızı gördüklerinde, "Artık SADECE Allah'a inandık ve ortak koşmuş olduklarımızı inkar ettik," derler-
Mümin/40:85
Azabımızı gördüklerinde inanmaları kendilerine bir yarar sağlamaz. Bu, daha önceki kulları hakkında sürekli uygulanan Allah'ın sünneti (yasası) dır. İşte o zaman inkarcılar hüsrana uğramışlardır.
Fetih/48:21
Güç yetirmediğiniz diğer gruba gelince, onları Allah kuşatmıştır. Allah elbette her şeye gücü yetendir.
Fetih/48:22
İnkarcılar sizinle savaşsalardı dönüp kaçarlardı. Sonra ne bir sahip, ne de bir yardımcı bulamazlardı.
Fetih/48:23
Öteden beri uygulanan Allah'ın sünneti (sistemi) budur. Allah'ın sünnetinde bir değişme bulamazsın.
Maide/5:54
İnananlar, kim dininden dönerse şunu bilsin: Allah sevdiği bir toplumu getirir; onlar da O'nu sever. İnananlara karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı güçlü ve pektirler. Allah yolunda cihada ederler, kınayanın kınamasından çekinmezler. Bu, Allah'ın lütfudur; onu dilediğine verir. Allah Cömerttir, Bilendir.