Mümtehine - 60:13 Ey inananlar, Allah'ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinmeyin. İnkarcılar, mezardakilerden nasıl umut kesmişlerse onlar da ahiretten öylesine umut kesmişlerdir.
İnananların ahiret konusunda hiçbir kuşkuları yoktur:
Bakara/2:45 Güçlüklere karşı direnerek (sabır) ve namazla yardım isteyiniz. Elbette bu, halka ağır gelir; ancak saygılı olanlar hariç.
Bakara/2:46 Nitekim onlar, Rab'lerine kavuşacaklarına ve O'na döneceklerine inanırlar.

Ali İmran/3:9 "Rabbimiz, gerçekleşmesi kuşku götürmeyen günde insanları toplayacak olan sensin." Allah sözünden dönmez.

Araf/7:123 Firavun: "Ben size izin vermeden mi ona inandınız? Bu bir plandır. şehirde bu planı kurdunuz ki halkını oradan çıkarasınız. Ama yakında bileceksiniz!," dedi,
Araf/7:124 "Ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve sonra topunuzu asacağım!"
Araf/7:125 Dediler ki: "Biz zaten Rabbimize döneceğiz."

İnsan/76:9 "Biz sizi Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür beklemiyoruz."
İnsan/76:10 "Biz, suratsız ve belalı bir günden ötürü Rabbimizden çekiniriz."

Ahkaf/46:17 Öte yanda bir başkası var ki anne babasına, "Öf size, benden önce nice kuşaklar geçmiş olmasına rağmen benim diriltileceğimi mi iddia ediyorsunuz?" O ikisi ise Allah'a sığınarak: "Yazık sana; lütfen inan. Allah'ın sözü gerçektir." Bunun üzerine o, "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değil," der.

Mümtehine/60:4 Sizin için İbrahim ve onunla beraber olanlarda güzel bir örnek vardır. Onunla beraber olanlar, halklarına, "Biz, sizden ve sizin Allah'ın dışında kulluk/hizmet ettiklerinizden uzağız. Sizi tanımıyoruz. YALNIZ Allah'a inanıncaya kadar bizimle sizin aranızda ebedi olarak düşmanlık ve nefret belirmiştir. Ne var ki, İbrahim'in babasına "Senin bağışlanman için dua edeceğim, fakat Allah'tan gelecek hiçbir şeye karşı seni koruyamam." biçimindeki sözü (bir hata olarak) bunun dışındaydı. "Rabbimiz, sana güvendik, sana yöneldik ve sonunda sana döneceğiz."