وَخُذْ بِيَدِكَ ضِغْثًا فَاضْرِبْ بِهِ وَلَا تَحْنَثْ إِنَّا وَجَدْنَاهُ صَابِرًا نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ
ve al eline bir demet sap ve vur onunla ve asla yeminini bozma gerçekten biz onu bulmuştuk sabreden (bir kul) ne güzel kuldu o daima (bize) başvururdu
Ve huz bi yedike dıgsen fadrıb bihi ve la tahnes, inna vecednahu sabira, ni'mel abd, innehu evvab.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
38:44 "Eline bir demet sap al ve onunla vur; yeminini bozma" dedik. Şüphesiz biz onu sabırlı bulduk. O ne iyi bir kuldu! O, daima Allah'a yönelirdi.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
38:44 (Eyüp'e) "Eline bir demet sap al da onunla vur (yola çık); doğrudan sapma." (demiştik).1 Şüphesiz ki Eyüp'ü sabırlı (bir kul) bulmuştuk; o, hep (Allah'a) yönelen ne güzel bir kuldu.
Dipnot
1- Söylenmek istenen şudur: "Sen eline bir demet bitki al; onunla yola koyul; araman gereken şifayı Yüce Allah bitkilerin içine koymuştur. İçinde şifa olan bitkiyi bul ve yola koyul; böylece doğrudan sapmamış olursun." Bu yaklaşıma göre Hz. Eyüp, eline bir demet bitki alıp peşinden yola çıkmış ve böylece yemin gerektirecek bir yanlışa düşmemiştir. Dolayısıyla bu durumda, ne önceden yapılmış bir yemin ne de onu bozmamak için başvurulmuş bir çıkış yolu söz konusudur. Zaten ayetin devamında gelen cümledeki "sabır" ifadesi de onun bu yoldaki sebatını ve kararlılığını göstermektedir.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
38:44 "Şimdi eline bir değnek alıp yola çık. Yeminini bozma." Onu sabırlı bulduk. Ne iyi bir kul! Sürekli yönelirdi.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
38:44 Ve eline bir deste al, onunla yola koyul1 ve hanis2 olma. Biz, onu sabredici bulduk. O ne iyi kuldu! O, her zaman Allah'a yöneldi.3
Dipnot
1- Ayette yer alan "darabe" sözcüğüne, çevirilerde "vur, döv" anlamının verilmesi, bu sözcüğün onlarca anlamının bulunduğunun dikkate alınmamasından kaynaklanmaktadır. Ayette; Eyyub Nebi'ye, "Elinde avucunda ne kaldıysa onları da alarak rızkını aramak için daha verimli; imkanı daha iyi olan yerleri bulmak için yola koyul, bulunduğun yerden ayrıl, sefere çık." denmektedir.
2- Kararsız olma, haktan ayrılma.
3- Bu ayetin tefsirinde yer alan bilgiler, İsrailiyyat kaynaklı olup, tamamıyla uydurmadır. Kur'an'i bir dayanağı yoktur. Bu yalanlara göre, Eyyub Nebi'nin, hanımına yüz sopa vuracağına dair yemin ettiğini, daha sonra pişman olduğunu; Allah'ın da yeminini yerine getirmek için ona yüz adet saptan bir demet yaparak, o demetle hanımına bir kez vurmasını ve böylece sözünü yerine getirmiş olacağına dair bir yol göstermektedir. Bunun, Allah'a hile yapmayı yakıştırmak olduğunu akletmeyen sapkın anlayış, İsrailiyyat'ta yer alan bilgileri doğrulamak adına, yalan uydurma yarışına girmiştir. Eyyub Nebi'nin hastalığına dair çeviri ve tefsirlerde yer alan bilgilerin tamamı Kur'an dışı kaynaklardan alınmıştır.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
38:44 Ona: "Eline bir demet ot al, onunla (tenine) vur da günaha girme1" dedik. Onu pek sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu! Çok da saygılıydı."
Dipnot
1- Eyyub (a.s.), hastalığının nedeninin şeytan olduğunu iddia ediyordu. Oysa Şeytan'ın insanlar üzerinde böyle bir etkisi veya yeteneği olmadığını bir nebi olarak çok iyi bilmeliydi. İşte bu nedenle, 44. ayette ikaz edildiğini görmekteyiz.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
38:44 Ayrıca, "Eline bir deste sap al; onunla vur ve böylece yeminini bozma!" Aslında, Onu, dirençli gördük. Ne güzel kuldu; kuşkusuz, O, yönelirdi.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
38:44 (Ve dedik ki): "Eline bir deste al ve onunla vur! Böylece yemininden dönmemiş olursun." Hakikaten Biz onu pek sabırlı biri olarak bulduk: ne güzel kuldu o, gerçekten o (da) her daim Allah'a yönelirdi.
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
38:44 "Eline bir demet sap al da onunla vur ve yeminine ters düşmüş olma!" dedik. Biz onu sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu o! Bize yönelen, yakaran biriydi o.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
38:44 "Ve eline bir deste (sap) al, böylece onunla vur ve andını bozma." Gerçekten, Biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip dönen biriydi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
38:44 Bir de: "Elinle bir demet al da onunla (eşine) vur, yemininde durmamazlık etme." dedik. Gerçekten Biz onu sabırlı bulduk, ne güzel kul! Hakikaten o bir evvabtır (daima Allah'a yönelmektedir).
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
38:44 (Ve sonunda o'na dedik ki:) "Şimdi eline bir demet ot al, onunla vur ve yeminini yerine getir!" Gerçekten Biz o'nu sıkıntılara karşı sabırlı gördük. O, ne güzel bir kulumuzdu, daima Bize yönelirdi!
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
38:44 Şöyle dedik: "Eline bir demet sap al ve onunla vur, yeminini bozma." Gerçekten biz Eyyub'u sabreden bir kimse olarak bulduk. O ne güzel bir kuldu! O, Allah'a çok yönelen bir kimse idi.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
38:44 Bir de al bir demet elinle de vur onunla hanis olma, hakıkat biz onu sabırlı bulduk, ne güzel kul, hakıkaten o bir evvabdır
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
38:44 (Dedik ki): "Eline bir demet sap al, onunla vur da yeminini bozma." Gerçekten biz onu sabreden (bir kul) bulmuştuk. Ne güzel kuldu, o daima (bize) başvururdu.
Gültekin Onan -
38:44 "Ve eline bir deste (sap) al böylece onunla vur ve andını bozma." Gerçekten, biz onu sabredici bulduk. O, ne güzel kuldu. O [Tanrı'ya] yönelen / dönen (evvab) biriydi.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
38:44 "Eline bir demet sap al da onunla vur. Yemininde durmazlık etme" (dedik). Biz onu hakıykaten sabırlı bulduk. O, ne güzel kuldu! Hakıykat o, daima (Allaha) dönen (bir zat) idi.
İbni Kesir -
38:44 Eline bir demet sap al da onunla vur ve yemini bozma. Biz, onu gerçekten sabırlı bulmuştuk. Ne iyi kuldu. Muhakkak ki o, Allah'a yönelirdi.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
38:44 -Eline bir demet sap alıp, onunlar vur, yeminini bozma! Biz onu sabırlı bulduk. O, Allah'a yönelen ne güzel bir kuldu!
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
38:44 Bir de ona: "Eline bir demet sap al, onunla vur! Yemininden dönen durumuna düşme!" dedik. Doğrusu Biz onu pek sabırlı bulduk. Ne güzel kuldu o! O, gerçekten Allah'a yönelirdi.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
38:44 "Eline bir demet al da onunla vur ki sözün yerine gelsin!" Biz Onu sabırlı bulduk... Ne güzel kuldu! Muhakkak ki O, evvab (hakikatini sıkça yaşayan) idi.