قَالَ قَرِينُهُ رَبَّنَا مَا أَطْغَيْتُهُ وَلَٰكِنْ كَانَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ
dedi ki arkadaşı Rabbimiz ben onu azdırmadım zaten idi içinde bir sapıklık derin
Kale karinuhu rabbena ma etgaytuhu ve lakin kane fi dalalin baidin.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
50:27 Arkadaşı diyecek ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi."
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
50:27 Yakınındaki (şeytan): "Rabbimiz! Onu ben azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapkınlık içindeydi." diyecektir.1
Dipnot
1- Benzer mesajlar: İbrâhîm 14:22; Meryem 19:85.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
50:27 Arkadaşı, "Efendim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi" der.
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
50:27 Onun yakını: "Rabb'imiz! Onu ben azdırmadım, fakat o derin bir sapkınlık içindeydi." der.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
50:27 Beraberinde olan (suç ortağı) der ki: "Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, ama o derin bir sapıklıktaydı".
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
50:27 Onun yanındaki, şöyle der: "Efendimiz! Onu, ben azdırmadım; zaten derin bir sapkınlık içindeydi!"
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
50:27 Güdümüne girdiği (şeytani öteki kişilik): "Rabbimiz!" der, "Onu azdırıp saptıran ben değildim; kaldı ki o zaten derin bir sapıklığın içindeydi."
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
50:27 Yoldaşı dedi ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi."
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
50:27 Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
50:27 Arkadaşı: "Ey Rabbimiz onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi!" der.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
50:27 İnsanın öteki kişiliği: "Ya Rabbi!" diyecek, "Onun aklını, bilincini kötülüğe bulaştıran ben değilim; (hayır,) ama o (kendi yüzünden) sapıklığa düştü!"
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
50:27 Arkadaşı (olan şeytan) der ki: "Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi."
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
50:27 Arkadaşı der: Ya rabbena onu ben azdırmadım velakin kendisi uzak bir dalal içinde idi.
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
50:27 Yanındaki arkadaşı dedi ki: "Rabbimiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi."
Gültekin Onan -
50:27 Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi."
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
50:27 Arkadaşı (olan şeytan) "Ey Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Fakat o, (zaten hakdan) uzak bir sapıklık içinde idi" dedi (ler),
İbni Kesir -
50:27 Onun yakın dostu dedi ki: Rabbımız; onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
50:27 Yanındaki der ki: -Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Ama o, uzak bir sapıklık içindeydi.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
50:27 Yanındaki arkadaş: "Ya Rabbi," der, "onu ben saptırmadım, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapıklık içinde idi."
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
50:27 Onun karini ("insan" olarak hitap bilince olup; karini, beden olarak da anlaşılabilir veya cinn dostu) dedi ki: "Rabbimiz, onu ben tuğyan ettirmedim (azdırmadım), ne var ki o (inanç olarak) uzak bir sapkınlık içinde idi. "