19-Meryem -Sayfa 2

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
7 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:21 "Öyledir," dedi, "Rabbin, 'O iş bana kolaydır. Onu halk için bir işaret ve bizden bir rahmet kılacağız. Bu, artık kararlaştırılmış bir iştir' diyor." قَالَ كَذٰلِكِۚ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌۚ وَلِنَجْعَلَـهُٓ اٰيَةً لِلنَّاسِ وَرَحْمَةً مِنَّاۚ وَكَانَ اَمْراً مَقْضِياًّ
2 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:22 Ona gebe kalınca onunla uzak bir bölgeye çekildi. فَحَمَلَتْهُ فَانْتَبَذَتْ بِه۪ مَكَاناً قَصِياًّ
2 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:23 Doğum sancısı onu bir hurma dalına kadar sürükledi. "Keşke bundan önce ölseydim, unutulsaydım," dedi. فَاَجَٓاءَهَا الْمَخَاضُ اِلٰى جِذْعِ النَّخْلَةِۚ قَالَتْ يَا لَيْتَن۪ي مِتُّ قَبْلَ هٰذَا وَكُنْتُ نَسْياً مَنْسِياًّ
2 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:24 "Üzülme, Rabbin senin altında bir su arkı hazırlamıştır," diye (ağacın) altından kendisine seslendi. فَنَادٰيهَا مِنْ تَحْتِهَٓا اَلَّا تَحْزَن۪ي قَدْ جَعَلَ رَبُّكِ تَحْتَكِ سَرِياًّ
2 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:25 "Hurmanın dalını kendine doğru silkele, üzerine olgun hurmalar dökülsün." وَهُزّ۪ٓي اِلَيْكِ بِجِذْعِ النَّخْلَةِ تُسَاقِطْ عَلَيْكِ رُطَباً جَنِياًّۘ
2 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:26 "Ye, iç ve gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görürsen, 'Ben Rahman için oruç tutmaya karar verdim. Bugün hiç bir insanla konuşmayacağım' de." فَكُل۪ي وَاشْرَب۪ي وَقَرّ۪ي عَيْناًۚ فَاِمَّا تَرَيِنَّ مِنَ الْبَشَرِ اَحَداًۙ فَقُول۪ٓي اِنّ۪ي نَذَرْتُ لِلرَّحْمٰنِ صَوْماً فَلَنْ اُكَلِّمَ الْيَوْمَ اِنْسِياًّۚ
3 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:27 Onu alıp halkına getirdi. "Meryem, sen şaşılacak bir şey işledin!," dediler. فَاَتَتْ بِه۪ قَوْمَهَا تَحْمِلُهُۜ قَالُوا يَا مَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْـٔاً فَرِياًّ
3 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:28 "Ey Harun'un kız kardeşi, baban kötü bir adam değildi. Annen de iffetsiz değildi." يَٓا اُخْتَ هٰرُونَ مَا كَانَ اَبُوكِ امْرَاَ سَوْءٍ وَمَا كَانَتْ اُمُّكِ بَغِياًّۚ
3 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:29 (Tanıklık için) Onu gösterdi. "Nasıl olur da beşikteki bir çocukla konuşuruz," dediler. فَاَشَارَتْ اِلَيْهِ۠ قَالُوا كَيْفَ نُكَلِّمُ مَنْ كَانَ فِي الْمَهْدِ صَبِياًّ
4 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:30 (İsa) "Ben Allah'ın bir kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber kıldı," dedi. قَالَ اِنّ۪ي عَبْدُ اللّٰهِ۠ اٰتَانِيَ الْكِتَابَ وَجَعَلَن۪ي نَبِياًّۙ
7 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:31 "Nerede bulunursam bulunayım beni kutlu kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı ve " وَجَعَلَن۪ي مُبَارَكاً اَيْنَ مَا كُنْتُۖ وَاَوْصَان۪ي بِالصَّلٰوةِ وَالزَّكٰوةِ مَا دُمْتُ حَياًّۖ
3 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:32 "anneme karşı iyi huylu olmamı emretti. Beni baş kaldıran bir zorba yapmadı." وَبَراًّ بِوَالِدَت۪يۘ وَلَمْ يَجْعَلْن۪ي جَبَّاراً شَقِياًّ
4 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:33 "Doğduğum gün, öldüğüm gün ve diri olarak kaldırılacağım gün bana selam olsun." وَالسَّلَامُ عَلَيَّ يَوْمَ وُلِدْتُ وَيَوْمَ اَمُوتُ وَيَوْمَ اُبْعَثُ حَياًّ
5 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:34 İşte, Meryem oğlu İsa böyleydi. Hakkında kuşkuya düştükleri konunun gerçeği budur. ذٰلِكَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَۚ قَوْلَ الْحَقِّ الَّذ۪ي ف۪يهِ يَمْتَرُونَ
6 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:35 Allah için bir çocuk edinmek söz konusu olamaz. O bundan uzaktır. Bir iş diledi mi, ona sadece "Ol," der, o da olur. مَا كَانَ لِلّٰهِ اَنْ يَتَّخِذَ مِنْ وَلَدٍۙ سُبْحَانَهُۜ اِذَا قَضٰٓى اَمْراً فَاِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُنْ فَيَكُونُۜ
5 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:36 "Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir; O'na kulluk ediniz. Doğru yol budur." وَاِنَّ اللّٰهَ رَبّ۪ي وَرَبُّكُمْ فَاعْبُدُوهُۜ هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَق۪يمٌ
7 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:37 Mezhepler, (İsa'nın kimliği üzerinde) aralarında anlaşmazlığa düştüler. Büyük bir güne tanık olacak kafirlerin vay haline! فَاخْتَلَفَ الْاَحْزَابُ مِنْ بَيْنِهِمْۚ فَوَيْلٌ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ مَشْهَدِ يَوْمٍ عَظ۪يمٍ
6 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:38 Bize geldikleri gün onları dinle ve seyret! Zalimler, o gün apaçık bir sapıklık içindedirler. اَسْمِعْ بِهِمْ وَاَبْصِرْۙ يَوْمَ يَأْتُونَنَاۚ لٰكِنِ الظَّالِمُونَ الْيَوْمَ ف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ
7 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:39 Yargının noktalanacağı pişmanlık günü hakkında onları uyar. Onlar hâlâ aymazlık içinde inanmıyorlar. وَاَنْذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ اِذْ قُضِيَ الْاَمْرُۚ وَهُمْ ف۪ي غَفْلَةٍ وَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
2 Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Ayetler orijinal metinde de gösterilsin Bu ayeti diğer meallerle birlikte aç 19:40 Yer ve üzerindekiler bize kalacak; onlar bize döndürülecekler. اِنَّا نَحْنُ نَرِثُ الْاَرْضَ وَمَنْ عَلَيْهَا وَاِلَيْنَا يُرْجَعُونَ۟