بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
9:21 Rableri onlara, kendisinden bir rahmet, bir onama ve içinde ebedi nimetlerin bulunduğu cennetleri müjdeler.
9:23 Ey inananlar, inkarı imana tercih ettikleri taktirde ana babalarınızı ve kardeşlerinizi dost edinmeyin. Kim onları dost edinirse onlar zalimlerdir.
9:24 De ki: "Ana babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aileniz, kazandığınız paralar, bozuk gitmesinden korktuğunuz iş ve hoşlandığınız evler Allah ve elçisinden ve O'nun yolunda çaba göstermekten daha sevgili ise, Allah emrini getirinceye kadar bekleyiniz." Allah yoldan çıkmış toplumları doğruya iletmez.
9:25 Allah birçok durumda size yardım etti. Huneyn günü sayısal çokluğunuz sizi böbürlendirmişti. Fakat sayınızın size hiçbir yararı da olmamıştı. Nitekim, tüm genişliğine rağmen yeryüzü size dar gelmiş ve sonunda dönüp kaçmıştınız.
9:26 Sonra Allah, elçisi ve inananların üzerine tarafından güven ve rahatlık indirdi, ek olarak, görmediğiniz ordular indirdi ve böylece kafirleri cezalandırdı. Kafirlerin cezası işte budur.
9:27 Nitekim Allah, sonunda dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah Bağışlayandır, Rahimdir.
9:28 Ey inananlar, putperestler pistir; bu yıldan sonra Kutsal Mescid'e yaklaşmasınlar. Yoksulluğa düşmekten korkuyorsanız, (bilin ki) Allah dilerse sizi kendi lütfuyla zenginleştirecektir. Allah Bilendir, Bilgedir.
9:29 Kendilerine kitap verilenler arasından, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve elçisinin yasakladığını yasaklamayan ve gerçek dine uymayan kimselerle boyunlarını eğip elleriyle vergi verinceye kadar savaşın.
9:30 Yahudiler: "Uzeyr Allah'ın oğludur," dediler. Hristiyanlar da, "Mesih Allah'ın oğludur," dediler. Bu, ağızlarından çıkan sözleridir. Önceden inkar etmiş olanların sözlerini taklit ediyorlar. Allah onları mahkum eder. Nasıl da çevriliyorlar?
9:31 Din bilginlerini, din adamlarını ve Meryem oğlu Mesih'i Allah'tan ayrı rabler edindiler. Oysa, yalnız tek Tanrı'ya kulluk etmekle emredilmişlerdi. O'ndan başka tanrı yoktur. O, eş koştukları kimselerden de çok Yücedir.
9:32 Allah'ın ışığını ağızlarıyla söndürmek isterler. Kafirler istemese de Allah ışığını tamamlayacaktır.
9:33 O, elçisini hidayetle ve gerçek dinle gönderdi ki onu tüm dinlere üstün kılsın. Putperestler istemese de...
9:34 Ey inananlar, din bilginlerinin ve din adamlarının çoğu halkın parasını hak etmeden yerler ve Allah'ın yolundan saptırırlar. Altın ve gümüşü yığıp Allah yolunda harcamayanlara acı bir azap müjdele.
9:35 Gün gelir o biriktirdikleri altınlar ve paralar cehennem ateşinde ısıtılarak onlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanır: "Kendiniz için biriktirdiğiniz işte budur. Biriktirdiğinizi tadın."
9:36 Gökleri ve yeri yarattığı gün Allah'ın kitabında ayların sayısı, Allah'a göre on ikidir. Bunlardan dördü ise kutsaldır. İşte kusursuz din budur; o aylarda (savaşarak) kendinize zulmetmeyiniz. Ama putperestler sizinle toptan savaşırlarsa siz de onlarla toptan savaşın. Bilesiniz ki Allah erdemli davrananların yanındadır.
9:37 Kutsal Ayların yerini değiştirmek inkarın ileri noktasıdır. İnkarcılar onunla saptırılırlar. Allah'ın kutsal saydığı ayların sayısına denk düşürmek amacıyla onu bir yıl helal, bir yıl da kutsal sayarlar. Böylece, Allah'ın kutsal kıldığı ayların kutsallığını çiğnerler. İşledikleri kötülükler, gözlerinde güzel görünüyor. Allah inkarcı topluluğu doğruya ulaştırmaz.
9:38 Ey inananlar, size ne oldu ki, "Allah yolunda harekete geçin," dendiği zaman yere çakılıp kaldınız? Ahiret yerine bu dünya hayatına mı razı oldunuz? Dünya hayatının nimetleri ahiret hayatına oranla pek azdır.
9:39 Harekete geçmezseniz sizi acıklı bir azapla cezalandırarak yerinize başka bir toplumu geçirir. Siz O'na asla zarar veremezsiniz. Allah her şeye Gücü Yetendir.
9:40 Siz ona yardım etmezseniz, Allah ona yardım etmişti. (Örneğin) kafirler onu, ikinin ikincisi olarak çıkarmışlardı. Hani ikisi mağarada iken, arkadaşına, "Üzülme, Allah bizimle beraberdir," diyordu... Allah ona huzur ve güven indirdi; görmediğiniz ordularla destekleyerek inkarcıların sözünü alçalttı. Yüce olan, yalnızca Allah'ın sözüdür. Allah Üstündür, Bilgedir.