Yunus - 10:2
Kendilerinden bir adama: "İnsanları uyar ve inananlara Rab'leri katında önemli bir yere sahip olduklarını müjdele," diye vahyetmemiz halka garip mi geliyor? İnkarcılar, "Bu, apaçık bir büyücüdür," dediler.
İnkarcılar elçilere "Bu, apaçık bir büyücüdür, " gibi başka ne yakıştırmalar yaptılar?
Araf/7:184
Düşünmezler mi? Arkadaşlarında hiçbir delilik yoktur. O, ancak apaçık bir uyarıcıdır.
Hud/11:12
"Ona bir hazine, yahut onunla birlikte bir melek inmeli değil miydi," dedikleri için belki göğsün daralacak ve sana vahyedilenin bir kısmını terkedeceksin. Sen yalnız bir uyarıcısın; Allah her şeyi kontrol edendir.
Hicr/15:6
Dediler ki: "Ey kendisine zikir (mesaj) indirilmiş olan, sen bir delisin."
İsra/17:47
Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, "Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz," dediklerini iyi biliyoruz.
Enbiya/21:36
Kafirler (gerçeği örtenler) seni gördüklerinde, "Tanrılarınızı diline dolayan bu mu," diye alaylarına hedef yapmaktan başka bir tepki göstermiyorlar. Rahman'ın mesajını tümüyle inkar etmektedir onlar.
Müminun/23:69
Yoksa, kendilerine gönderilen elçiyi tanımadıkları için mi onu inkar ediyorlar?
Müminun/23:70
Yoksa, onun deli olduğuna mı karar verdiler? Halbuki onlara gerçeği getirmişti. Ne var ki onların çoğu gerçekten hoşlanmaz.
Furkan/25:7
Ve dediler, "Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!"
Furkan/25:8
"Yahut kendisine bir hazine atılsaydı, veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!" Hatta zalimler, "Siz, büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz," dediler.
Furkan/25:9
Bak, senin için ne örnekler verdiler de saptılar, yolu asla bulamayacaklardır.
Furkan/25:41
Seni her gördüklerinde seni alaya alırlar: "Allah'ın elçi olarak gönderdiği kişi bu mu?"
Furkan/25:42
"Direnmeseydik, neredeyse bizi tanrılarımızdan saptırıp ayıracaktı." Azabı gördüklerinde kimin gerçekten sapık yolda olduğunu öğreneceklerdir.
Sebe/34:46
De ki, "Size bir tek öğüdüm var: Allah için ikişer ikişer, yahut teker teker kalkın, sonra düşünün. Sizin arkadaşınızda bir delilik yoktur. O sadece, çetin bir cezadan önce sizi uyaran birisidir."
Saffat/37:35
Kendilerine "La ilahe illa Allah" denildiğinde büyükleniyorlardı.
Saffat/37:36
"Tanrılarımızı deli bir şair için mi terkedeceğiz?" diyorlardı.
Zuhruf/43:31
"Bu Kuran, şu iki kentten ünlü ve büyük bir adama indirilmeli değil miydi?" dediler.
Duhan/44:13
Mesaja aldırış etmediler. Halbuki kendilerine apaçık bir elçi gelmişti.
Duhan/44:14
Sonra ondan yüz çevirdiler ve, "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.
Zariyat/51:52
İşte böyle, onlardan öncekilere her ne zaman bir elçi geldiyse, "Bu, bir büyücüdür," yahut "Bu bir delidir," derlerdi.
Tur/52:29
Sen öğüt ver. Rabbinin sana olan iyiliği sayesinde sen ne bir kahinsin, ne de deli.
Kalem/68:2
Sen Rabbinin nimetiyle delirmiş değilsin.
Kalem/68:51
Mesajı işittikleri zaman, inkarcılar neredeyse seni gözleriyle yiyeceklerdi. "O, delidir!" diyorlardı.
Tekvir/81:22
Arkadaşınız deli değildir.