Taha - 20:10 Bir ateş görmüştü ve ailesine, "Burada durun, ben bir ateş gördüm. Olur ki size ondan bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum," demişti.
Musa peygamber ve ailesi:
Kasas/28:12 Önceden, onun süt annelerini kabul etmemesini sağladık. Nihayet (kızkardeşi), "Sizin için onun bakımını üstlenecek ve ona iyi davranacak bir aileyi göstereyim mi?" dedi.
Kasas/28:13 Böylece onu annesine döndürdük ki gözü aydınlansın, üzülmesin ve Allah'ın sözünün gerçek olduğunu bilsin. Ne var ki çokları bilmez.
Kasas/28:14 Erginlik çağına gelip olgunlaşınca ona bilgelik ve bilgi verdik. İyi davrananları böyle ödüllendiririz.
Kasas/28:15 Halkının haberi olmadığı bir sırada kente girmişti. Orada iki adamın kavga ettiklerini gördü; biri onun tarafından (İbrani), diğeri de düşman tarafından (Mısırlı) idi. Tarafından olan adam düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa da ötekine bir yumruk indirip işini bitirdi. "Bu şeytanın bir işidir; o bir düşmandır, apaçık bir saptırıcıdır," dedi.
Kasas/28:16 "Rabbim," dedi, "ben kendime haksızlık ettim, beni bağışla." O da onu bağışladı. Çünkü O Bağışlayandır, Rahimdir.
Kasas/28:17 "Rabbim," dedi, "bana bağışladığın nimetlere karşılık olarak bundan böyle suçlulara yardım etmeyeceğim."
Kasas/28:18 Korku içinde, etrafı kollayarak şehirde sabahladı. Kendisinden dün yardım istemiş olan adam, feryad ederek yine kendisinden yardım istiyordu. Musa ona, "Belli ki sen bir belalısın," dedi.
Kasas/28:19 Ortak düşmanlarını yakalamak isteyince, "Musa, dün birisini öldürdüğün gibi bu gün de beni mi öldürmek isitiyorsun? Sen, yeryüzünde erdemli biri olmak istemiyorsun; bir zorba olmak istiyorsun," dedi.
Kasas/28:20 Şehrin öte yanından koşa koşa gelen bir adam, "Musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar. Çabuk burayı terket; ben sana öğüt vermekteyim," dedi.
Kasas/28:21 Korku içinde, çevreyi kollayarak oradan kaçtı. "Rabbim, beni şu zalim toplumdan kurtar," dedi.
Kasas/28:22 Medyen'e doğru yönelince, "Umarım Rabbim beni doğruya iletir," dedi.
Kasas/28:23 Medyen suyuna vardığında, orada hayvanlarını sulayan halktan bir grup buldu. Onların gerisinde itilip kakılan iki kadın gördü. Onlara, "Ne yapmak istiyorsunuz?" dedi. "Çobanlar sulayıp çekilmeden sulayamayız. Babamız da çok yaşlı bir adamdır," dediler.
Kasas/28:24 Onlar için suladı, sonra gölgeye çekildi ve, "Rabbim, senin bana bağışlayacağın her şeye muhtacım," dedi.
Kasas/28:25 Çok geçmeden onlardan birisi utana utana ona doğru yürüyerek geldi ve "Babam, bizim için sulamana karşılık olarak sana ücret vermek istiyor," dedi. Onunla karşılaşıp ona başından geçenleri anlatınca o, "Korkma," dedi, "Zalim topluluktan kurtulmuş bulunuyorsun."
Kasas/28:26 Onlardan biri, "Babacığım, ona iş ver. O, senin ücretle tuttuklarının en iyisidir; hem güçlü, hem de güvenilir biri," dedi.
Kasas/28:27 Dedi ki, "Bana sekiz hac boyunca çalışman koşuluyla seni şu kızlarımdan biriyle nikahlamak istiyorum. Dilersen onu on (yıl)a tamamlayabilirsin. Sana zorluk çıkarmak istemiyorum. Allah dilerse, beni erdemli davranan biri olarak bulacaksın."
Kasas/28:28 Dedi ki, "Bu, seninle benim arasında bir sözleşmedir. Hangi süreyi yerine getirirsem bana düşmanlık yok. Konuştuklarımıza Allah garantördür," dedi.
Kasas/28:29 Musa, o süreyi bitirip ailesiyle birlikte yola çıkınca Tur'un yamacında bir ateş gördü ve ailesine, "Burada dur, ben bir ateş gördüm. Belki size ondan bir haber veya bir ateş koru getiririm de onunla ısınırsınız," dedi.
Kasas/28:30 Oraya varınca (yanan) ağacın bulunduğu kutsal bölgede, sağ yamacın kenarından kendisine seslenildi: "Musa, Ben evrenlerin Rabbi Allah'ım."
Kasas/28:31 "Değneğini at." Onu bir yılan gibi titreşir görünce, ardına bile bakmadan dönüp kaçtı. "Musa, dön, korkma, sen güvencedesin."
Kasas/28:32 "Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çıksın. Korkudan açılan kanatlarını katlayıp indir. Bu ikisi, Firavun ve ileri gelen ekibine Rabbinden iki delildir. Onlar yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır."
Kasas/28:33 Dedi ki, "Rabbim, ben onlardan bir kişiyi öldürmüştüm. Beni öldüreceklerinden korkarım."
Kasas/28:34 "Ayrıca, kardeşim Harun benden daha iyi konuşur. Onu benimle birlikte, beni destekleyen bir yardımcı olarak gönder. Beni yalanlamalarından korkarım."
Kasas/28:35 Dedi ki, "Senin pazunu kardeşinle güçlendireceğiz ve ikinize öyle bir yetki vereceğiz ki size dokunamayacaklar. Siz ikiniz ve sizi izleyenler mucizelerimizle zafer kazanacaksınız."
Kasas/28:36 Musa onlara apaçık ayet ve mucizelerimizle gidince, "Bu ancak uydurma bir büyüdür. Biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik," dediler.
Kasas/28:37 Musa dedi ki, "Rabbim, kendisinden bir hidayetle gelenin kim olduğunu ve sonunda kimin kazançlı çıkacağını iyi bilir. Zalimler kesinlikle başaramazlar."
Kasas/28:38 Firavun, "Ey ileri gelenler, ben sizin için benden daha iyi bir tanrı bilmiyorum. Haman, benim için balçığın üzerinde ateş yakarak tuğla hazırla ve Musa'nın tanrısına ulaşabilmem için bir kule yap. Ben onun yalancı olduğuna inanıyorum," dedi.
Kasas/28:3 İnanan bir toplum için, Musa ile Firavun'un bir kısım haberini sana doğru olarak anlatmaktayız.
Kasas/28:4 Firavun yeryüzünde despotça davrandı. Halkını sınıflara ayırıp onlardan bir grubu ezip sömürüyor, kızlarını yaşatıp oğullarını kesiyordu. O, bir bozguncu idi.
Kasas/28:5 Yeryüzünde güçsüzleştirilip ezilenlere lütfederek diledik ki onları önderler ve varisler yapalım.
Kasas/28:6 Ve onları yeryüzüne yerleştirelim, Firavun, Haman ve ordularına, korktukları şeyi gösterelim.
Kasas/28:7 Musa'nın annesine: "Onu emzir, ancak ne zaman onun can güvenliğinden endişelenirsen onu ırmağa at. Korkma, üzülme. Biz onu sana döndürecek ve onu elçilerden biri yapacağız," diye vahyettik.
Kasas/28:8 Nihayet Firavun'un ailesi, kendileri için bir düşman ve üzüntü kaynağı olacak o bebeği aldı. Firavun, Haman ve orduları suçlular idiler.
Kasas/28:9 Firavun'un karısı, "Gözümüz aydın olsun. Onu öldürme. Belki bize yararı dokunur, yahut onu evlat ediniriz." Hiç bir şeyden haberleri yoktu.
Kasas/28:10 Musa'nın annesinin gönlü bomboş sabahladı. İnanması için gönlünü pekiştirmeseydik, neredeyse durumu açığa vuracaktı
Kasas/28:11 Kızkardeşine, "Onu izle," dedi. O da kimse farketmeden uzaktan izledi.