İsra 17:60
وَإِذْ قُلْنَا لَكَ إِنَّ رَبَّكَ أَحَاطَ بِالنَّاسِ وَمَا جَعَلْنَا الرُّؤْيَا الَّتِي أَرَيْنَاكَ إِلَّا فِتْنَةً لِلنَّاسِ وَالشَّجَرَةَ الْمَلْعُونَةَ فِي الْقُرْانِ وَنُخَوِّفُهُمْ فَمَا يَزِيدُهُمْ إِلَّا طُغْيَانًا كَبِيرًا
bir zaman demiştik sana şüphesiz Rabbin kuşatmıştır insanları biz yapmadık rü'yayı sana gösterdiğimiz başka bir şey sınama (aracı) insanlar için ve ağacı la'netlenmiş Kur'an'da biz onları korkutuyoruz fakat artırmıyor başkasını azgınlıklarından daha da fazla
Ve iz kulna leke inne rabbeke ehata bin nas, ve ma cealner ru'yalleti ereynake illa fitneten lin nasi veş şeceretel mel'unete fil kur'an, ve nuhavvifuhum fe ma yeziduhum illa tugyanen kebira.
Bayraktar Bayraklı - Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali
17:60 Hani sana,"Rabbin, insanları kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz görüntüyü ve Kur'an'da lanetlenen ağacı sadece insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkutuyoruz da, bu onlara büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamıyor.
Mehmet Okuyan - Kur’an Meal-Tefsir
17:60 Hani sana şöyle demiştik: "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır. Sana (isra esnasında) gösterdiğimiz o rüyayı ve Kur'an'da lanetlenmiş (zakkum) ağacını,1ancak insanları sınamak için meydana getirmiştik. Biz onları (insanları) korkutuyoruz; (bu durum) onların sadece büyük azgınlığını artırıyor."
Dipnot
1- Burada sözü edilen "lanetlenmiş ağaç" ile kastedilen Sâffât 37:62, Duhân 44:43-44 ve Vâkı‘a 56:52'de belirtildiği gibi durumunu bilemediğimiz "zakkum ağacı"dır. Zakkum ağacıyla ilgili bilgi için bkz. Sâffât 37:62, dipnot 3.
Edip Yüksel - Mesaj: Kuran Çevirisi
17:60 Efendinin insanları kuşatmış olduğunu sana bildirmiştik. Fakat sana gösterdiğimiz görüntü ile ve Kuran'da lanetlenen ağaçla sadece insanları denedik. Biz onları uyarırız, ancak bu, onların azgınlığına büyük bir katkıda bulunmaktan başka sonuç vermiyor.1
Dipnot
1- * Kuran'ı anlamak için Muhammed peygamberin seyahatine değiniliyor olabilir (17:1 ve 53:1-18). * Cehennem ateşi içinde biten Zakkum ağacına değiniliyor (37:62-66). * "Cehennem ateşi" ifadesini mecazi olarak anlamak istemeyenler, "ateşin içinde ağaç mı yetişir?" diyerek inkarlarında fanatikleştiler. Tanrı, ikiyüzlülere ve inkar etmek isteyenlere özellikle bahane verir (2:26; 3:7; 17:82; 74:31).
Erhan Aktaş - Kerim Kur'an
17:60 Hani bir zaman sana: "Rabb'in insanları kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyeti1 ve Kur'an'da lanet edilen ağacı2, sadece insanlar için fitne3 kıldık. Biz onları uyarıyoruz. Fakat bu onların aşırı azgınlıklarını daha da artırmaktan başka bir şeye yaramıyor.
Dipnot
1- Rüyayı/Açık görüntüyü. Bu görüntünün, bu surenin birinci ayetinde yer alan görüntü olduğu hususunda ittifak derecesinde görüş birliği bulunmaktadır.
2- "Eş'şecere" sözcüğü ağaç demektir. Ancak bu sözcük mecaz olarak Kur'an'ın kimi ayetlerinde dünya nimetlerine gereğinden fazla yönelme, yaradılışı bozacak düzeyde dünyaya tutkuyla bağlanma, kargaşa çıkarma anlamlarında kullanılmıştır. (4:65; 7:19.) Bu ayette de ağaç ile kast edilen şey mal mülk biriktirme tutkusudur. Zira ağaç gücün ve çokluğun simgesidir. Yoksa Kur'an'ın bilinen anlamıyla herhangi bir ağacı lanetlemiş olması düşünülemez.
3- Sınav.
Süleymaniye Vakfı - Süleymaniye Vakfı Meali
17:60 Bir gün sana: "Rabbin şu insanları çepeçevre kuşattı" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüya1 da sırf insanları ayrıştırmak2 içindir. Kur'an'a koyduğumuz lanetli ağaç3 da öyledir. Biz onları korkutuyoruz ama bu, onların azgınlıklarını iyice artırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Dipnot
1- Fetih suresinde geçen rüya; Fetih 48/27. İsra Mekke'de Fetih Suresi Medine'de inmiştir. Mekke'de inen ayetin Medine'de inen ayete işaret etmesi garip karşılanmamalıdır. Allah Teala şöyle buyurur: Böylece onu Arapça kümeler halinde indirdik ve içlerinde tehditleri türlü şekillerde tekrarladık; belki çekinirler veya bu onlar için bir bilgi (zikir) ortaya çıkarır. Gerçek hakimiyet elinde olan Allah yücedir. Vahyedilmesi tamamlanmayan bir küme ile ilgili olarak acele etme ve "Rabbim! bilgimi artır" de.  (Taha 20/113-114) Mekke'de inmeye başlayan bir anlam kümesi Medine'de tamamlanabilir. Bu da ayetler arasında öncelik ve sonralık diye bir sıralamaya gerek olmadığını gösterir. Eğer ona gerek olsaydı Allah Teala bunu Kur'an'ın metnine koyardı. Surelerin başındaki Mekki ve Medeni nitelemesi insanlar tarafından yapılmıştır. Anlam kümesi diye tercüme ettiğimiz kelime Kur'an'dır. قرآن (Kur'an) Arapçada toplama ve toplanma anlamına gelir (Mekayis).  قَرَأتُ الشيء قرآنا sözü, bir şeyi topladım ve birini diğerine ekledim, demektir. قرأت الكتاب قراءة وقرآنا Kitabı okudum, sözü de öyledir. Çünkü okumak, kelimeleri birbirine eklemekle olur. Allah'ın son kitabına Kur'an adının vermesi, indirdiği bütün ayetleri bir araya toplaması sebebiyledir. Bu ayetler, o Kitabın içindeki anlam kümelerine de Kur'an dendiğini gösterir. Yoksa Kur'an ile hüküm vermek için Nebimizin 23 yıl beklemesi gerekirdi.
2- Fitne, altını ateşe sokarak iyisini kötüsünden ayırmaktır. (Müfredat)
3- Zakkum ağacı. Saffet 37/62-70; Duhan 44/43-46.
Ali Rıza Safa - Kur'an-ı Kerim Gerçek
17:60 "Kuşkusuz, Efendin, insanları kuşatmıştır!" dediğimizde, sana gösterdiğimiz düşü de Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da insanlar için bir sınama yaptık. Onları korkutuyoruz; yine de azgınlıklarının büyümesinden başka bir şey artırmıyor.216
Dipnot
216- Kur'an çevirilerinin çoğunluğunda "Rüya" olarak çevrilen "Er ru'ya" sözcüğü, kimi Kur'an çevirilerinde, "Rüya gibi görüntüler" veya "Görüntüler" veya "Manzaralar" olarak çevrilmiş ve bu surenin ilk ayetinde bildirilen gece yürüyüşüne yönelik olduğu biçiminde yorumlanmıştır. Lanetlenmiş ağaç ise 37:62-64, 44:43-45 ve 56:52 ayetlerinde bildirilen cehennemdeki zakkum ağacı olarak yorumlanmıştır.
Mustafa İslamoğlu - Hayat Kitabı Kur’an
17:60 Hani (Ey Muhammed), Biz sana demiştik ki: "(Tasalanma), senin rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır! Sana gösterdiğimiz o (malum) müşahedeyi ise, başka değil, insanlar için yalnızca bir imtihan aracı yaptık; tıpkı Kur'an'da geçen lanetlenmiş ağaçta olduğu gibi... İşte, onları (bu tür imtihanlarla) korkuratarak uyarıyoruz, ne var ki (bu) onların sadece küstahça azgınlaşıp böbürlenmelerini artırıyor!"
Yaşar Nuri Öztürk - Kur'an-ı Kerim Meali
17:60 Hani, sana: "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz onları korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını artırmaktan başka bir katkı sağlamıyor.
Ali Bulaç - Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
17:60 Hani biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) -
17:60 Unutma ki, vaktiyle sana: "Bil ki Rabbin o insanları kuşatmıştır." dedik. Sana gösterdiğimiz (Mirac) temaşasını ve Ku'ran'da lanetlenmiş ağacı sadece insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Biz onları tehdit ediyoruz; ama bu onlara büyük bir taşkınlığı artırmaktan başka netice vermiyor.
Muhammed Esed - Kur'an Mesajı
17:60 Hani, sana (ey Peygamber,) "Rabbin (sınırsız kudret ve ilmiyle) insanları kuşatmıştır; bu sana gösterdiğimiz görüntü de, Kuran'da lanetlenen (cehennem) ağacı da insanlar için yalnızca bir sınama olacaktır. Şimdi (cehennemden bahsederek) insanlara korku veren bir uyarıda bulunuyoruz, ama (hakkı inkara niyetli oldukları sürece) bu (uyarı) onların sadece büyüklük taslayarak küstahça azgınlık, taşkınlık yapmalarını artırıyor" demiştik.
Diyanet İşleri - Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali
17:60 Hani sana, "Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırdı.
Elmalılı Hamdi Yazır - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
17:60 Ve unutma ki vaktiyle sana haberin olsun ki, dedik: rabbın o insanları ihata etmiştir, o sana gösterdiğimiz temaşayı ve Kur'anda la'net edilen ağacı da sırf insanlara bir imtihan için yapmışızdır, biz onları tehdid ediyoruz, o onlara büyük bir tuğyan artırmaktan başka netice vermiyor
Süleyman Ateş - Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali
17:60 Bir zaman sana: "Rabbin insanları kuşatmıştır, (suçluları cezalandırmak üzeredir)" demiştik. Sana gösterdiğimiz rü'yayı ve Kur'an'da la'netlenmiş ağacı, insanları(n imanını) sınama (aracı) yaptık. Biz onları (çeşitli biçimlerde) korkutuyoruz. Fakat korkutmamız onların azgınlıklarını daha da artırmaktan başka bir katkı yapmıyor.
Gültekin Onan -
17:60 Hani biz sana: "Muhakkak rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kuran'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.
Hasan Basri Çantay - Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim
17:60 Sana: "Şübhesiz Rabbin insanları çepçevre kuşatmışdır" demişdik, hatırla. (Geceleyin) sana gösterdiğimiz o temaşayı ve Kur'anda la'net edilen ağacı biz (başka değil) ancak insanlara bir fitne (ve imtihan) yapdık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, onlarda büyük bir taşkınlıkdan başka bir şey artırmıyor.
İbni Kesir -
17:60 Hani sana demiştik ki: Rabbın gerçekten insanları kuşatmıştır. Sonra göstermiş olduğumuz rüyayı sadece insanlar için bir imtihan kıldık. Kur'an'da lanetlenmiş olan ağacı da. Biz onları korkutuyoruz ama bu, onlara büyük bir azgınlık vermekten başka bir şeyi artırmıyor.
Şaban Piriş - Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı
17:60 Sana "Rabbin tüm insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı da ve Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da insanlar için bir imtihan yaptık. Onları korkutuyoruz, ancak bu onların büyük taşkınlıklarından başka bir şeyini artırmıyor.
Suat Yıldırım - Kuran-ı Kerim ve Meali
17:60 Unutma ki vaktiyle sana: "Rabbin insanları ilim ve kudretiyle kuşatmıştır." demiştik. Gerek miraçta sana gösterdiğimiz temaşayı, gerek Kur'an'da lanetlenen ve cehennemin dibinde biten o zakkum ağacını, sırf insanları deneme vesilesi kıldık. Biz onları tehdit ediyoruz da bu, onların azgınlığını artırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Ahmed Hulusi - Türkçe Kur'an Çözümü
17:60 Hani sana: "Muhakkak ki Rabbin insanları (BinNas = insanların hakikati olarak) ihata etmiştir" dedik... Sende oluşturduğumuz o görüşü (mirac'da yaşadığını) ve Kuran'daki mel'un şecereyi (uzaklaştırılmış ağaç - beden yaşamını) de insanlar için yalnızca bir fitne (sınav objesi) kıldık! Biz onları korkutuyoruz... Fakat (bu), onların büyük taşkınlıklarından başka bir şeyi arttırmıyor. Not: (Yasak ağaca dokunmak, Üflenen ruh = Esma {El Veliyy} açığa çıkışı = şuur varlık olarak kayıtsız şekilde yaşayan Adem'in, bedenini {Havva} kendisi olarak kabullenmesi; cennet boyutunu Esma kuvveleriyle yaşarken, kendini beden vehmederek, bu kuvvelerden uzak düşmesi, beden kayıtlarıyla arzda - bedende yaşamak zorunda kalması. A. H. )