بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
34:21 Aslında onun onlar üzerine hiç bir otoritesi yoktu. Ancak, ahirete inananı ondan kuşku duyandan böylece ayırırız. Rabbin her şeyi kontrol etmektedir.
34:22 De ki, "Allah'ın dışında ileri sürdüklerinizi çağırın. Onlar göklerde ve yerde bir atom ağırlığına bile sahip değillerdir. Onların her ikisinde de bir ortaklıkları yoktur. O da onlardan hiç birisini yardımcı edinmemiştir."
34:23 O'nun katında şefaat yarar sağlamaz; ancak izin verdiği hariç. Nihayet, yüreklerindeki korkuları giderilince, "Rabbiniz ne dedi?" derler. "Gerçeği söyledi" derler. O En Yücedir, En Büyüktür.
34:24 De ki, "Sizin için göklerden ve yerden kim besin sağlıyor?" De ki, "Allah." Öyleyse ya biz veya siz, ya doğru yoldadır, ya da açık bir sapıklık içindedir.
34:25 De ki, "Bizim suçlarımızdan siz sorumlu değilsiniz, biz de sizin yaptıklarınızdan sorumlu değiliz."
34:26 De ki, "Rabbimiz hepimizi toplar ve sonra aramızda gerçeğe göre hüküm verir. O Yargıçtır, Bilendir."
34:27 De ki, "O'na kattığınız ortakları bana gösteriniz. Asla! O Üstün ve Bilge olan Allah'tır."
34:28 Biz seni tüm halka bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak halkın çoğu bilmez.
34:29 "Doğru söylüyorsanız o söz ne zaman gerçekleşecek?" diyerek meydan okuyorlar.
34:30 De ki, "Size bir saat gecikmeyecek, bir saat de erken gelmeyecek belirlenmiş bir gününüz vardır."
34:31 İnkarcılar, "Biz ne bu Kuran'a ne de ondan öncekilere inanmayız," dediler. Zalimleri, Rab'leri huzurunda duruşma sırasında birbiriyle atışırken bir görseydin! (Öğrenim, araştırma, ekonomik, politik v.b. yönlerden) güçsüzleştirilenler, büyüklük taslamış olanlara, "Siz olmasaydınız biz inanan kişiler olurduk," derler.
34:32 Büyüklenenler, güçsüzleştirilen izleyicilerine, "Size hidayet geldikten sonra biz mi sizi saptırdık? Hayır, suçlu olanlar sizdiniz," derler.
34:33 Güçsüzleştirilenler, büyüklenenlere, "Asıl sizdiniz. Bizim Allah'a karşı nankörlük göstermemiz ve O'na ortaklar koşmamız için gece gündüz planlar kuruyordunuz." Azabı gördüklerinde içlerinde pişmanlık duyarlar. İnkarcıların boyunlarına prangalar vurmuşuzdur. Yalnız yaptıklarının karşılığını almıyorlar mı?
34:34 Bir kente her ne zaman bir uyarıcı gönderirsek, elitleri, "Sizin kendisiyle gönderildiğiniz mesajı reddediyoruz," dediler.
34:35 Hatta, "Bizim paramız ve çocuklarımız daha çoktur; biz cezalandırılmayacağız," dediler.
34:36 De ki, "Rabbim nimetleri dilediğine bol verir veya kısar. Ama halkın çoğu bilmez."
34:37 Sizi bize yaklaştıran şey ne paralarınızdır, ne de çocuklarınızdır. Ancak inanan ve erdemli davrananlar hariç. Onlara, yaptıklarının iki kat karşılığı verilecektir ve odalarında güvenlik içindedirler.
34:39 De ki, "Rabbim, kullarından dilediğine nimeti bol verir ve onu kısar. Neyi verirseniz, onu size ödeyecektir. O, rızık verenlerin en iyisidir."
34:40 Hepsini topladığı gün meleklere, "Şunlar mı size kulluk/hizmet ediyordu?" der.