بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
38:22 Davud'un yanına girdiklerinde onlardan irkilmişti. "Korkma" demişlerdi, "Bir birinin hakkını çiğneyen iki davacı... Aramızda gerçeğe göre hüküm ver, haksızlık etme. Bize yolun ortasını göster."
38:23 "Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken, "Onu da bana ver," dedi ve tartışmada bana üstün geldi.
38:24 Dedi ki, "Senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana haksızlık etmiştir. Doğrusu, ortakçıların çoğu bir birinin hakkına el uzatır. İnanıp erdemli davrananlar bunun dışındadır, onlar ise sayıca ne kadar azdır!" Davud, kendisini sınadığımızı sanarak bağışlanma diledi, eğildi ve (bize) yöneldi.
38:25 Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.
38:26 Ey Davud, biz seni yeryüzünde yönetici kıldık. Halkın arasında adaletle yargı ver, hevesine ve duygularına kapılma, sonra seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlara, Hesap Gününü unuttukları için çetin bir ceza vardır.
38:27 Göğü, yeri ve aralarındakileri boş yere yaratmadık. Bu inkar edenlerin sanısıdır. Kendilerini ateşe soktukları için inkar edenlere yazıklar olsun.
38:28 İnanıp iyi davrananları, yeryüzünde bozgunculuk yapanlar gibi mi tutacağız? Erdemlilere, yoldan çıkanlar gibi mi davranacağız?
38:29 Sana indirdiğimiz bu kitap kutludur; ayetlerini incelesinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar.
38:30 Davud'a, Süleyman'ı verdik. İyi bir kuldu, (Tanrı'ya) sürekli yönelen biriydi.
38:32 Dedi ki, "Mal ve mülk sevgisi beni Rabbimi anmaktan alıkoydu. Ta ki, o (güneş) bir örtünün ardından kayboldu."
38:33 "Onları bana geri getirin," dedi, (veda etmek için) bacaklarını ve boyunlarını okşadı.
38:34 Süleyman'ı böylece sınadık; onun hükümranlığına maddi zenginlik kattık; ancak o tümüyle (Tanrı'ya) yöneldi.
38:35 Dedi ki, "Rabbim beni bağışla. Bana, benden sonra kimsenin ulaşamıyacağı bir yönetim ver. Sen Bahşedensin."
38:36 Bunun üzerine komutuyla hareket eden rüzgarı onun emrine verdik. Dilediği yere yağmur yağdırırdı.