Taha - 20:18
"O, benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim ve bana daha başka yararları da dokunmaktadır," dedi.
Elçilere verilen mucizelere örnekler:
Kasas/28:30
Oraya varınca (yanan) ağacın bulunduğu kutsal bölgede, sağ yamacın kenarından kendisine seslenildi: "Musa, Ben evrenlerin Rabbi Allah'ım."
Kasas/28:31
"Değneğini at." Onu bir yılan gibi titreşir görünce, ardına bile bakmadan dönüp kaçtı. "Musa, dön, korkma, sen güvencedesin."
Kasas/28:32
"Elini koynuna sok, kusursuz bembeyaz çıksın. Korkudan açılan kanatlarını katlayıp indir. Bu ikisi, Firavun ve ileri gelen ekibine Rabbinden iki delildir. Onlar yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır."
Araf/7:117
Biz de Musa'ya "Asanı at," diye vahyettik. Nitekim o, onların uydurduklarını toplayıp yutuverdi.
Araf/7:171
Dağı bir şemsiye gibi üzerlerinde sarsmıştık. Öyle ki tepelerine düşeceğini sanmışlardı: "Size verdiğime sımsıkı sarılın. Kurtulabilmeniz için içeriği üzerinde düşünün."
Şuara/26:63
Musa'ya, "Değneğini denize vur," diye vahyettik. Bunun üzerine yarıldı ve her bölüm koca bir tepe gibi oldu.
Araf/7:160
Onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. Halkı kendisinden su istediği zaman Musa'ya, "Asan ile taşa vur," diye vahyettik. Ondan on iki göze fışkırdı ve her kabile içeceği yeri bildi. Ayrıca onları bulutlarla gölgelendirdik ve üzerlerine menna ve bıldırcın indirdik: "Size verdiğim rızıklardan yiyin." Onlar bize haksızlık etmiyorlardı, kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Bakara/2:73
"(Düvenin) bir parçasıyla ona (öldürülene) vurun," dedik. İşte, Allah ölüleri böyle diriltir ve düşünesiniz diye ayetlerini (mucizelerini) böyle gösterir.
Bakara/2:55
Bir zamanlar, "Ey Musa, Allah'ı fiziksel olarak görmedikçe inanmayız," demiştiniz. Bakınıp dururken size yıldırım çarpmıştı.
Bakara/2:56
Sonra, belki şükredersiniz diye ölümünüzün ardından sizi diriltmiştik.
Fatır/35:25
Seni yalanlıyorlarsa, senden öncekiler de yalanlamışlardı. Elçileri kendilerine apaçık belgeler, ilahiler ve aydınlatıcı kitaplar getirdiler.
Ali İmran/3:184
Seni yalanlarlarsa (şaşma), senden önce apaçık deliller, Zeburlar (Tanrı sevgisini dile getiren ilahiler) ve aydınlatıcı kitap getiren elçiler de yalanlanmıştı.
İsra/17:59
Öncekilerin onları yalanlamış olması bizi ayetler göndermekten alıkoymadı. Örneğin; Semud’a deveyi açıkça vermiştik. Fakat ona haksızlık ettiler. Biz ayetleri yalnızca uyarı amacıyla göndeririz.
Şuara/26:141
Semud (halkı) da elçileri yalanladı.
Şuara/26:142
Kardeşleri Salih onlara demişti ki, "Erdemli olmaz mısınız?"
Şuara/26:143
"Ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim."
Şuara/26:144
"Allah'ı dinleyip bana uymalısınız."
Şuara/26:145
"Buna karşılık sizden bir ücret te istemiyorum. Benim ücretimi ancak evrenlerin Rabbi öder."
Şuara/26:146
"şurada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?"
Şuara/26:147
"Bahçeler, pınarlar, "
Şuara/26:148
"Ekinler ve olgun meyveli hurmalıklar içindesiniz."
Şuara/26:149
"Ve dağlardan lüks köşkler yontuyorsunuz."
Şuara/26:150
"Allah'ı dinleyip beni izlemelisiniz."
Şuara/26:151
"Sınırı aşanların emrine uymayın."
Şuara/26:152
"Onlar yeryüzünde iyilik değil kötülük işlerler."
Şuara/26:153
Dediler ki, "Sen büyülenmişsin."
Şuara/26:154
"Sen bizim gibi bir insansın. Doğru sözlü isen bize bir mucize getir bakalım."
Şuara/26:155
Dedi ki, "İşte şu deve. Onun su içeceği belli bir zamanı vardır. Sizin de su içeceğiniz belli bir gününüz vardır."
Şuara/26:156
"Ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün cezasına çarpılırsınız."
Şuara/26:157
Nihayet onu kestiler; ancak pişman oldular.
İsra/17:101
Musa'ya apaçık dokuz mucize verdik. Dilersen İsrailoğullarına sor. Onlara gittiğinde, Firavun ona, "Musa, senin büyülenmiş olduğunu sanıyorum," demişti.
İsra/17:102
"Göklerin ve yerin Rabbi'nden başkasının bu delilleri indirmediğini iyi biliyorsun. Firavun, seni mahvolmuş biri olarak görüyorum!"
Taha/20:14
"Ben, evet Ben Allah'ım; Benden başka tanrı yoktur. Bana kulluk et ve Beni anmak için namazı gözet."
Taha/20:15
Dünyanın sonu elbette gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye Ben nerdeyse onu gizleyeceğim.
Taha/20:16
Ona inanmayıp hevesine uyanlar seni ondan saptırmasın, sonra başüstü düşersin.
Taha/20:17
"şu elindeki nedir, Musa?"
Taha/20:18
"O, benim değneğimdir. Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim ve bana daha başka yararları da dokunmaktadır," dedi.
Taha/20:19
"At onu Musa!," dedi.
Taha/20:20
Onu atınca, hareketli bir yılana dönüşüverdi.
Taha/20:21
Dedi, "Al onu, korkma. Onu ilk durumuna sokacağız."
Taha/20:22
"Bir başka delil olarak, elini koltuğunun altına koy; lekesiz bembeyaz olarak çıksın."
Taha/20:23
"Böylece sana en büyük mucizelerimizden bazılarını gösterelim."
Taha/20:24
"Firavun'a git, çünkü o azdı."
Araf/7:171
Dağı bir şemsiye gibi üzerlerinde sarsmıştık. Öyle ki tepelerine düşeceğini sanmışlardı: "Size verdiğime sımsıkı sarılın. Kurtulabilmeniz için içeriği üzerinde düşünün."
Bakara/2:55
Bir zamanlar, "Ey Musa, Allah'ı fiziksel olarak görmedikçe inanmayız," demiştiniz. Bakınıp dururken size yıldırım çarpmıştı.
Araf/7:160
Onları on iki kabile halinde topluluklara ayırdık. Halkı kendisinden su istediği zaman Musa'ya, "Asan ile taşa vur," diye vahyettik. Ondan on iki göze fışkırdı ve her kabile içeceği yeri bildi. Ayrıca onları bulutlarla gölgelendirdik ve üzerlerine menna ve bıldırcın indirdik: "Size verdiğim rızıklardan yiyin." Onlar bize haksızlık etmiyorlardı, kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.
Bakara/2:67
Hani, Musa halkına: "Allah bir düve boğazlamanızı emrediyor," demişti. "Bizimle alay mı ediyorsun," deyince de "Cahilce davranmaktan Allah'a sığınırım," dedi.
Bakara/2:68
"Bizim için Rabbini çağır da onun niteliğini bize açıklasın," dediler. "O diyor ki, o ne yaşlı ne genç, ikisinin ortasında bir düvedir. Size emredileni yapın," dedi.
Bakara/2:69
"Bizim için Rabbini çağır da onun rengini de açıklasın," dedi ki: "O diyor ki, o rengi parlak sarı bir düvedir, bakanların içini açar," dediler.
Bakara/2:70
"Bizim için Rabbini çağır da, onun niteliğini bize daha da açıklasın. Çünkü düveler bizce birbirine benziyor. Allah dilerse yolu buluruz," dediler.
Bakara/2:71
"O diyor ki, o düve yeri sürüp ekini sulayarak boyunduruk altında ezilmemiş, kusursuz, alacasız bir düvedir," dedi. "İşte şimdi gerçeği getirdin!," diyerek sonunda düveyi boğazladılar; az kalsın bunu yapmayacaklardı.
Bakara/2:72
Hani bir kişiyi öldürmüş ve suçu birbirinize atmıştınız. Oysa Allah gizlediklerinizi açığa çıkaracaktı.
Bakara/2:73
"(Düvenin) bir parçasıyla ona (öldürülene) vurun," dedik. İşte, Allah ölüleri böyle diriltir ve düşünesiniz diye ayetlerini (mucizelerini) böyle gösterir.
Ali İmran/3:49
"İsrailoğullarına gönderilen bir elçi olarak (diyecek ki): 'Ben size, Rabbinizden bir kanıt ile geldim. Size balçıktan kuş heykeli yapıp ona üflerim ve Allah'ın izniyle bir kuş oluverir. Allah'ın izniyle körü ve cüzamlıyı iyileştirir, ölüyü diriltirim. Ne yediğinizi ve evlerinizde neler biriktirdiğinizi size bildirebilirim. İnanacaksanız bu kanıtlar sizin için yeterlidir.
Ali İmran/3:50
" 'Benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve size haram edilen bazı şeyleri helal etmek için gönderildim. Size Rabbinizden bir kanıt getirdim. Allah'ı dinleyin ve beni izleyin.
Ali İmran/3:51
"Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz; O'na kulluk edin. Budur doğru yol."
Ali İmran/3:52
İsa onlardan inkarcı bir tavır sezince, "Allah yolunda kim bana yardımcı olacak," dedi. Öğrencileri, "Biz Allah'ın yardımcılarıyız; Allah'a inandık. Müslüman oluşumuza tanık ol," diye karşılık verdiler.
Maide/5:112
Havariler, "Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten bir ziyafet çekebilir mi," demişlerdi. "İnanıyorsanız Allah'a saygı gösterin," demişti.
Maide/5:113
"İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalbimiz yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve ona tanık olalım."
Maide/5:114
Meryem oğlu İsa: "Tanrımız, Rabbimiz, bize gökten bir ziyafet indir de hepimiz ve her birimiz için bir bayram ve Sen'den bir delil olsun. Bizi rızıklandır. Sen en iyi rızık verensin," dedi.
Maide/5:115
Allah, "Onu size indireceğim," dedi, "Kim artık bundan sonra inkar ederse, onu, hiç kimseye vermediğim bir azapla cezalandıracağım."