Tarık - 86:8 Kuşkusuz O, onu diriltmeğe gücü yetendir.
Ahiret konusunda kuşku duyanlara karşı Kur'an'ın hükmü nedir?
Ahkaf/46:33 Gökleri ve yeri yaratan ve bunları yaratmakla yorulmayan Allah'ın ölüleri diriltebileceğini düşünmezler mi? Evet, O her şeye gücü yetendir.
Ahkaf/46:34 İnkarcılar ateşe sunuldukları gün: "Bu gerçek değil mi?" Derler ki, "Evet, Rabbimize andolsun." O da, "İnkar etmiş olduğunuz için azabı tadın," der.

Enam/6:29 "Bizim için sadece dünya hayatı vardır, diriltilecek değiliz." diyorlardı.
Enam/6:30 Rablerinin huzurunda durdurulmuş halde onları bir görsen! "Bu doğru değil mi," diyecek. "Evet, Rabbimize and olsun doğru," diyecekler. "İnkar etmenizden ötürü azabı tadın," diyecek.

Furkan/25:11 Doğrusu, onlar Saati (dünyanın sonunu) yalanladılar. Saati yalanlayanlara alevli cehennemi hazırladık.

Rum/30:16 İnkar edip, ayetlerimizi ve ahiret buluşmasını yalanlayanlar da azabın içine sokulurlar.

Şura/42:18 Ona inanmayanlar onun hakkında meydan okuyorlar. Ona inananlar ise ondan kaygı duyarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. Saat konusunda kuşku duyanlar büyük bir sapıklık içindedirler.

Casiye/45:31 İnkar edenlere gelince: "Ayetlerimiz size okunmuş ve siz de büyüklenip suçlu bir topluluk olmamış mıydınız?"
Casiye/45:32 Kendilerine Allah'ın sözünün bir gerçek ve Saat'in kesinleşmesi kaçınılmaz bir olay olduğu söylendiğinde siz, "Saat'in ne olduğunu bilmeyiz! Biz sadece çeşitli sanılara sahibiz ve bu konuda kesin bir bilgi elde etmiş değiliz," derdiniz.

Enam/6:31 Kaybedenler, Allah ile karşılaşmayı yalanlayanlardır. O an (dünyanın sonu) kendilerini ansızın yakalayınca, günah yüklerini sırtlarında taşıyarak, "Oradaki hayatımızı boşa harcamamızdan ötürü vay halimize," diyecekler. Yüklendikleri şey ne de kötü!
Enam/6:150 De ki: "Allah'ın şunu haram ettiğine tanıklık edecek tanıklarınızı getirin." Tanıklık ederlerse onlarla beraber tanıklık etme. Ayetlerimizi yalanlayanların ve ahirete inanmayanların keyfine uyma. Onlar, Rab'lerine başkalarını eş koşmaktadırlar.

Yunus/10:45 Onları topladığımız gün, sanki gündüzden bir saat kadar (dünyada) kalmışlar gibi birbirlerini tanırlar. Allah ile karşılaşmayı yalanlayanlar kaybedenlerdir. Doğruyu da bulmamışlardır.

Hud/11:7 O, hanginizin daha iyi iş yaptığını test etmek için gökleri ve yeri altı günde yaratandır. Egemenliği suyun üzerinde idi. Buna rağmen, kafirlere, "Siz ölümden sonra diriltileceksiniz," desen, kafirler, "Bu, ancak açık bir büyüdür." diyeceklerdir.

İsra/17:97 Allah kime yol gösterirse o kişi doğruyu bulmuştur. Kimi de saptırırsa onlar için O'ndan başka bir koruyucu da bulamazsın. Diriliş günü de onları kör, dilsiz ve sağır olarak yaka paça toplarız. Cehennemdir yerleri. Soğudukça alevlerini arttırırız.
İsra/17:98 Ayetlerimizi yalanladıkları, "Kemik ve ufalanmış toprak olduktan sonra biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz," dedikleri için cezaları budur

Sebe/34:7 İnkarcılar dediler, "Siz parça parça dağıldıktan sonra yeni bir yaratılışla diriltileceğinizi bildiren bir adamı size gösterelim mi?"
Sebe/34:8 "Allah'a yalan mı yakıştırıyor, yoksa kendisinde delilik mi var?" Halbuki ahirete inanmayanlar, uzak bir sapıklık ve azap içindedirler.

Saffat/37:16 "Ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra mı, biz mi diriltilecekmişiz?"

Ahkaf/46:17 Öte yanda bir başkası var ki anne babasına, "Öf size, benden önce nice kuşaklar geçmiş olmasına rağmen benim diriltileceğimi mi iddia ediyorsunuz?" O ikisi ise Allah'a sığınarak: "Yazık sana; lütfen inan. Allah'ın sözü gerçektir." Bunun üzerine o, "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değil," der.
Ahkaf/46:18 Bu gibiler, gelip geçmiş cin ve insan toplumları arasında azap sözünü haketmiş kimselerdir. Onlar kaybedenlerdir.

Tegabun/64:7 İnkarcılar, diriltilmeyeceklerini ileri sürerler. De ki, "Evet, Rabbime andolsun diriltileceksiniz ve sonra yaptıklarınız size bildirilecektir. Bu, Allah'a kolaydır.

Yasin/36:51 Boruya üflenince, onlar mezarlarından kalkıp Rab'lerine koşacaklar.
Yasin/36:52 "Vay halimize" derler, "Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın söz verdiği şeydi. Demek elçiler doğru söylemişti."

Yunus/10:11 İnsanların iyiliği acele istemeleri gibi, Allah da onlara azabı acele verse idi, süreleri bitirilmiş olurdu. Bizimle karşılaşmayı ummayanları, azgınlıkları içinde şaşkın durumda bırakırız.