37:161
Siz ve kulluk/hizmet etmekte olduklarınız,
فَاِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَۙ
|
37:162
O'na karşı kimseyi saptıramazsınız.
مَٓا اَنْتُمْ عَلَيْهِ بِفَاتِن۪ينَۙ
|
37:163
Ancak cehennemde yanacaklar hariç.
اِلَّا مَنْ هُوَ صَالِ الْجَح۪يمِ
|
37:164
Her birimizin belli bir görevi vardır.
وَمَا مِنَّٓا اِلَّا لَهُ مَقَامٌ مَعْلُومٌ
|
|
وَاِنَّا لَنَحْنُ الصَّٓافُّونَۚ
|
37:166
Biz, anıp yüceltenleriz.
وَاِنَّا لَنَحْنُ الْمُسَبِّحُونَ
|
|
وَاِنْ كَانُوا لَيَقُولُونَۙ
|
37:168
"Yanımızda öncekilerden bir uyarı bulunsaydı,"
لَوْ اَنَّ عِنْدَنَا ذِكْراً مِنَ الْاَوَّل۪ينَۙ
|
37:169
"Kendimizi Allah'a adar, sadece O'na kul olurduk."
لَـكُنَّا عِبَادَ اللّٰهِ الْمُخْلَص۪ينَ
|
37:170
Böylece onu inkar ettiler; ileride bilecekler.
فَـكَفَرُوا بِه۪ۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ
|
37:171
Elçilikle görevli kullarımız için söz verilmiştir.
وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَل۪ينَۚ
|
37:172
Onlar elbette zafere ulaşacaklar.
اِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنْصُورُونَۖ
|
37:173
Bizim ordumuz kesinlikle üstün gelecektir.
وَاِنَّ جُنْدَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ
|
37:174
Öyleyse bir süre için onlara aldırış etme.
فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتّٰى ح۪ينٍۙ
|
37:175
Onları seyret; onlar da görecekler.
وَاَبْصِرْهُمْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ
|
37:176
Azabımıza mı meydan okuyorlar?
اَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ
|
37:177
Yurtlarına inince uyarılanların sabahı ne kötü olur!
فَاِذَا نَزَلَ بِسَاحَتِهِمْ فَسَٓاءَ صَبَاحُ الْمُنْذَر۪ينَ
|
37:178
Bir süreye kadar onlara aldırış etme.
وَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتّٰى ح۪ينٍۙ
|
37:179
Onları gözle; onlar da görecekler.
وَاَبْصِرْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ
|
37:180
Üstünlük ve onurun sahibi olan Rabbin, onların nitelemelerinden çok yücedir.
سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَۚ
|