Abese - 80:7 Onun arınmamasından sana ne?
1, 2...10 ayetleri bağlamında; Peygamberler de hatalar, günahlar işlemişlerdir:
Hac/22:52 Senden önce, arzularına şeytanın karışmadığı hiç bir elçi ve hiç bir peygamberi göndermedik. Allah şeytanın attığı şeyleri ortadan kaldırır ve sonra Allah ayetlerini sağlamlaştırır. Allah Bilendir, Bilgedir.

İsra/17:73 Başka bir şeyi uydurup bize yakıştırman için nerdeyse seni sana vahyettiğimizden ayırıp saptıracaklardı. İşte o zaman seni dost edineceklerdi.
İsra/17:74 Seni sağlamlaştırmasaydık, onlara neredeyse bir parça meyledecektin
İsra/17:75 O zaman da hayatın ve ölümün azabını katlayarak sana tattırırdık. Sonra bize karşı bir yardımcı da bulamazdın.

Fetih/48:2 Ki Allah, geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın ve seni doğru yola iletsin.

Enfal/8:67 Hiçbir peygambere, yeryüzünde savaşa katılmaksızın esirler edinmesi yakışmaz. Siz bu dünyanın geçici malını istiyorsunuz; Allah ise (sizin için) ahireti ister. Allah Üstündür, Bilgedir.
Enfal/8:68 Allah'ın daha önce koyduğu bir yasa olmasaydı aldıklarınızdan ötürü size büyük bir azap dokunacaktı.

Tevbe/9:42 Yakın bir menfaat ve orta uzunlukta bir yolculuk olsaydı seni izleyeceklerdi; ancak yol onlara uzak geldi. Allah'a yemin edeceklerdir: "Gücümüz yetseydi sizinle birlikte çıkacaktık." Böylece kendilerini mahvediyorlar. Allah onların yalancı olduklarını bilir.
Tevbe/9:43 Allah seni affetti: Doğrular ve yalancılar sana belli olmadan önce neden onlara izin verdin?

Ahzab/33:37 Allah tarafından kendisine iyilik yapılan ve senin de iyilikte bulunduğun kişiye, "Karını tut ve Allah'ı gözet," diyordun. Böylece Allah'ın açığa vuracağı bir şeyi gizliyordun. Allah'tan çekinmen gerekirken halktan çekiniyordun. Zeyd eşiyle ilişiğini kestiğinde biz seni onunla evlendirmiştik ki, inananlar, evlatlıkları eşleriyle ilişiklerini kestiklerinde onlarla evlenmekte güçlükle karşılaşmasın. Allah'ın buyruğu yerine getirilmelidir.


Enbiya/21:87 ZanNun (yani isminde 'Nun' harfi bulunan Yunus) da... Protesto ederek görevini terketmişti. Kendisini kontrol edemiyeceğimizi sandı. Sonunda, (balığın karnındaki) karanlıklar içinde, "Senden başka tanrı yok. Sen yücesin. Ben yanlış davrandım," diye yalvardı.

Hud/11:45 Nuh Rabbine seslendi: "Ey Rabbim, oğlum benim ailemdendir, Senin verdiğin söz ise elbette gerçektir ve Sen, yargıda bulunanların en iyisisin."
Hud/11:46 Dedi ki: "Ey Nuh, o senin ailenden olamaz. Bilmediğin bir konuda benden istekte bulunman erdemli bir tavır değildir. Cahillerden olmamanı sana öğütlerim."
Hud/11:47 Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan bir konuda sana yalvardığım için sana sığınırım. Beni bağışlamaz ve bana acımazsan kaybedenlerden olurum."

Kasas/28:15 Halkının haberi olmadığı bir sırada kente girmişti. Orada iki adamın kavga ettiklerini gördü; biri onun tarafından (İbrani), diğeri de düşman tarafından (Mısırlı) idi. Tarafından olan adam düşmanına karşı ondan yardım istedi. Bunun üzerine Musa da ötekine bir yumruk indirip işini bitirdi. "Bu şeytanın bir işidir; o bir düşmandır, apaçık bir saptırıcıdır," dedi.
Kasas/28:16 "Rabbim," dedi, "ben kendime haksızlık ettim, beni bağışla." O da onu bağışladı. Çünkü O Bağışlayandır, Rahimdir.

Sad/38:21 Davacıların haberi sana ulaştı mı? Hani mabedine tırmanmışlardı.
Sad/38:22 Davud'un yanına girdiklerinde onlardan irkilmişti. "Korkma" demişlerdi, "Bir birinin hakkını çiğneyen iki davacı... Aramızda gerçeğe göre hüküm ver, haksızlık etme. Bize yolun ortasını göster."
Sad/38:23 "Bu benim kardeşimdir. Onun doksan dokuz koyunu, benim ise bir tek koyunum var. Böyle iken, "Onu da bana ver," dedi ve tartışmada bana üstün geldi.
Sad/38:24 Dedi ki, "Senin koyununu kendi koyunlarına katmayı istemekle sana haksızlık etmiştir. Doğrusu, ortakçıların çoğu bir birinin hakkına el uzatır. İnanıp erdemli davrananlar bunun dışındadır, onlar ise sayıca ne kadar azdır!" Davud, kendisini sınadığımızı sanarak bağışlanma diledi, eğildi ve (bize) yöneldi.
Sad/38:25 Böylece onu bağışladık. Yanımızda onun yakınlığı ve güzel bir yeri vardır.
Sad/38:26 Ey Davud, biz seni yeryüzünde yönetici kıldık. Halkın arasında adaletle yargı ver, hevesine ve duygularına kapılma, sonra seni Allah'ın yolundan saptırır. Allah'ın yolundan sapanlara, Hesap Gününü unuttukları için çetin bir ceza vardır.
Sad/38:30 Davud'a, Süleyman'ı verdik. İyi bir kuldu, (Tanrı'ya) sürekli yönelen biriydi.
Sad/38:31 Bir akşam, ona güzel koşu atları sunulmuştu.
Sad/38:32 Dedi ki, "Mal ve mülk sevgisi beni Rabbimi anmaktan alıkoydu. Ta ki, o (güneş) bir örtünün ardından kayboldu."

Abese/80:4 Yahut ta öğüt alacak ve ona mesajın yararı dokunacaktı.

Taha/20:83 "Niçin halkını bırakmakta acele ettin, Musa?"
Taha/20:84 "Onlar öğretimi izliyorlar," dedi, "Hoşnut olasın diye sana doğru acele ettim, Rabbim."
Taha/20:85 "Halkını, senden sonra sınadık. Samiri onları saptırdı," dedi.

Mümtehine/60:4 Sizin için İbrahim ve onunla beraber olanlarda güzel bir örnek vardır. Onunla beraber olanlar, halklarına, "Biz, sizden ve sizin Allah'ın dışında kulluk/hizmet ettiklerinizden uzağız. Sizi tanımıyoruz. YALNIZ Allah'a inanıncaya kadar bizimle sizin aranızda ebedi olarak düşmanlık ve nefret belirmiştir. Ne var ki, İbrahim'in babasına "Senin bağışlanman için dua edeceğim, fakat Allah'tan gelecek hiçbir şeye karşı seni koruyamam." biçimindeki sözü (bir hata olarak) bunun dışındaydı. "Rabbimiz, sana güvendik, sana yöneldik ve sonunda sana döneceğiz."