Yasin - 36:13 Onlara, bir kent halkının kendilerine gelen elçilere gösterdiği tavrın örneğini ver.
Semud halkının elçilere tavrı:
Araf/7:73 Semud halkına da kardeşleri Salih'i gönderdik. Dedi ki: "Ey halkım, Allah'a kulluk edin. O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Rabbinizden, size bir beyyine (kanıt) gelmiştir. şu Allah'ın devesi sizin için bir işaret olacaktır. Onu bırakın, Allah'ın toprağında otlasın. Ona bir zarar vermeyin; yoksa sizi acı bir azap yakalar."
Araf/7:74 "Ad halkından sonra sizi varisler kıldığını hatırlayın. Sizi yeryüzüne yerleştirdi. Düzlüklerinde köşkler kurup dağlarında evler yontuyorsunuz. Allah'ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın."
Araf/7:75 Halkının büyüklük taslayan ileri gelenleri, aşağılayıp zulmettikleri inananlara, "Salih'in gerçekten Rabbi tarafından gönderilmiş olduğunu nereden biliyorsunuz," dediler. Onlar da: "Biz onun getirdiği mesaja inanıyoruz," dediler.
Araf/7:76 Büyüklük taslayanlar, "Biz, sizin inandığınız şeyi inkar ediyoruz," dediler.
Araf/7:77 Deveyi işkence ederek kestiler ve Rab'lerinin emrine baş kaldırdılar: "Salih, gerçekten elçilerden birisi isen, bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir," dediler.
Araf/7:78 Bunun üzerine, onları o sarsıntı yakaladı; evlerinde dizüstü çöküverdiler.

Hud/11:61 Semud'a da kardeşleri Salih'i... Dedi ki: "Ey halkım, Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrı yoktur. Sizi yerden çıkarıp yaratan, sizi oraya yerleştiren O'dur. Öyleyse O'ndan bağışlanma dileyin ve sonra O'na yönelin. Kuşkusuz Rabbim Yakındır, Yanıtlayandır."
Hud/11:62 Dediler ki: "Ey Salih, sen bundan önce, aramızda popüler bir umut kaynağıydın. Atalarımızın kulluk/hizmet etmiş olduklarından sen şimdi bizi men mi ediyorsun? Biz, senin bizi çağırdığın şeylerden kuşku içindeyiz."
Hud/11:63 Dedi ki: "Ey halkım, ya ben Rabbimden kesin bir delile sahipsem ve kendisinden bana rahmet vermişse? O'na isyan edecek olursam beni Allah'tan kim kurtarabilir? Siz ancak benim kayıplarımı arttırabilirsiniz?"
Hud/11:64 "Ey halkım, Allah'ın bu devesi sizin için bir ayettir. Allah'ın toprağında bırakın otlansın. Ona kötülük dokundurmayın. Yoksa sizi yakın bir azap yakalar."
Hud/11:65 Fakat, onu işkenceyle kestiler. "Yurdunuzda yaşamanız için üç gününüz var. Bu, yalan olmayan bir sözdür," dedi.
Hud/11:66 Emrimiz gelince, Salih'i ve beraberinde inanmış olanları bizden bir rahmet ile o günün rezilliğinden kurtardık. Rabbin, kuşkusuz Güçlü ve Üstündür.

İbrahim/14:9 Sizden öncekilerin, Nuh, Aad ve Semud halkının ve onlardan sonra gelip de sadece Allah'ın bildiği kimselerin haberleri size ulaşmadı mı? Elçileri onlara apaçık delillerle gittiler, fakat onları küçümsediler ve "Biz getirdiğiniz şeyi inkar ediyoruz ve bizi çağırdığınız mesaj hakkında kuşkumuz ve şüphemiz var," dediler.

İsra/17:58 Hiç bir ülke yok ki diriliş gününden önce onu yok edecek veya şiddetli bir biçimde cezalandıracak olmayalım. Bu, kitapta yazılmış bulunuyor.
İsra/17:59 Öncekilerin onları yalanlamış olması bizi ayetler göndermekten alıkoymadı. Örneğin; Semud’a deveyi açıkça vermiştik. Fakat ona haksızlık ettiler. Biz ayetleri yalnızca uyarı amacıyla göndeririz.

Furkan/25:38 Ad, Semud, Res halkı ve bunların arasında bir çok nesilleri de...
Furkan/25:39 Hepsine yeterli örnekler vermiştik, sonunda hepsini kırdık geçirdik.

Şuara/26:142 Kardeşleri Salih onlara demişti ki, "Erdemli olmaz mısınız?"
Şuara/26:145 "Buna karşılık sizden bir ücret te istemiyorum. Benim ücretimi ancak evrenlerin Rabbi öder."
Şuara/26:146 "şurada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?"
Şuara/26:148 "Ekinler ve olgun meyveli hurmalıklar içindesiniz."
Şuara/26:149 "Ve dağlardan lüks köşkler yontuyorsunuz."
Şuara/26:152 "Onlar yeryüzünde iyilik değil kötülük işlerler."
Şuara/26:153 Dediler ki, "Sen büyülenmişsin."
Şuara/26:154 "Sen bizim gibi bir insansın. Doğru sözlü isen bize bir mucize getir bakalım."
Şuara/26:155 Dedi ki, "İşte şu deve. Onun su içeceği belli bir zamanı vardır. Sizin de su içeceğiniz belli bir gününüz vardır."
Şuara/26:156 "Ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün cezasına çarpılırsınız."
Şuara/26:158 Ve ceza onları yakaladı. Bunda bir ders var; ancak çoğunluk inanmaz."

Neml/27:45 Semud'a kardeşleri Salih'i, "Allah'a kulluk edin," desin diye gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki gruba ayrıldılar.
Neml/27:46 "Halkım," dedi, "neden iyilik yerine kötülükte acele ediyorsunuz? Merhamet edilmeniz için Allah'tan bağışlanma dilemeniz gerekmez miydi?"
Neml/27:47 Dediler ki, "Sen ve beraberindekiler bize uğursuzluk getirdiniz." Dedi ki, "Sizin uğursuzluğunuz Allah'tan gelmektedir. Doğrusu siz sınava sokulan bir toplumsunuz."
Neml/27:48 Kentte dokuzlu bir çete vardı; bölgede bozgunculuk çıkarıyorlar ve asla iyi bir şey yapmıyorlardı.
Neml/27:49 Allah'a and içerek birbirlerine, "Onu ve ailesine bir gece baskını yapalım ve sonra onun kabilesine, onların ölümü hakkında hiç bir şey bilmediğimizi ve doğru konuştuğumuzu söyleyelim," dediler.
Neml/27:50 Böylece bir plan kurdular, ancak onlar farkına varmadan biz de bir plan kurduk.

Ankebut/29:36 Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı... "Halkım, Allah'a kulluk edin, ahiret gününü arayın ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın,"demişti.
Ankebut/29:37 Onu yalanladılar, nihayet kendilerini bir deprem yakaladı ve evlerinde diz üstü çöküp kaldılar.
Ankebut/29:38 Aynı şekilde, Ad ve Semud'u da... Akibetleri, oturmuş oldukları yerlerden size belli olmaktadır. şeytan işlerini onlara süslü göstererek onları yoldan saptırdı. Halbuki görüp anlayacak yeteneğe sahiptiler.

Sad/38:13 Semud, Lut halkı ve Eykeliler de... Onlar partilerdi.
Sad/38:14 Hepsi de elçileri yalanladılar ve cezamı hak ettiler.

Fussilet/41:13 Yüz çevirirlerse de ki, "Sizi Ad ve Semud yıldırımına benzer bir yıldırımla uyardım."
Fussilet/41:14 Onlara, "Allah'tan başkasına kulluk/hizmet etmeyin," diye önlerinden ve arkalarından elçiler gitmişti. Onlar ise, "Rabbimiz dileseydi bir melek indirebilirdi. Bundan ötürü sizin getirdiğiniz mesaja inanmıyoruz," dediler.
Fussilet/41:17 Semud'a gelince, onlara yolu gösterdik. Ne var ki onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Sonunda, kazandıklarına karşılık, onları alçaltıcı azabın yıldırımı yakaladı.

Zariyat/51:43 Semud'da da (bir ders vardır). Onlara, "Belli bir süreye kadar keyfinize bakın" denmişti.
Zariyat/51:44 Rab'lerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine bakınırlarken onları bir yıldırım çarptı.

Kamer/54:24 Dediler ki, "Bizden bir insana mı uyalım? O zaman biz sapar ve cehenneme gireriz."
Kamer/54:25 "Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir."
Kamer/54:26 Yalancı küstahın kim olduğunu yarın öğreneceklerdir.

Hâkka/69:4 Semud ve Ad (halkı) sarsıcı olayı yalanladı.

Fecr/89:6 Görmedin mi Rabbin ne yaptı Ad halkına?
Fecr/89:8 Hiç bir ülkede eşi ortaya konmamıştı?
Fecr/89:9 Vadideki kayaları oyan Semud'a?
Fecr/89:13 Nitekim, Rabbin de üstlerine türlü felaketler yağdırdı.