Ali İmran - 3:12
İnkarcılara şunu söyle: "Yenilecek ve cehenneme sürüleceksiniz." Ne kötü bir konuttur.
Cehennem azabının mecazi tanımı:
Bakara/2:24
Bunu yapamazsanız ki asla yapamayacaksınız o taktirde inkarcılar için hazırlanan ve yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının.
Hicr/15:43
"Cehennem hepsinin buluşma yeridir."
Hicr/15:44
"Onun yedi kapısı vardır ve her bir kapı için onlardan belli bir pay vardır."
Ala/87:12
Ve büyük ateşe girecektir.
Ala/87:13
Nitekim, orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır.
Nebe/78:21
Cehennem ise gözetlemekte:
Nebe/78:22
Azgınlar için bir varış yeri olarak...
Nebe/78:23
Orada çağlar boyu kalacaklardır.
Nebe/78:24
Orada bir serinlik ve bir içecek bulamazlar;
Nebe/78:25
Ancak kaynar su ve acı bir yiyecek hariç.
Sad/38:55
Bu böyledir; azgınlar ise kötü bir yeri hakederler.
Sad/38:56
Cehennemde yanarlar; ne kötü bir duraktır.
Sad/38:57
İşte onu tatsınlar: Kaynar su ve irin.
Sad/38:58
Bunlara benzer daha başkaları da vardır.
Vakıa/56:51
"Sonra da siz, ey sapıtmışlar, ey yalanlayıcılar,"
Vakıa/56:52
"Zakkum ağacından yiyeceksiniz."
Vakıa/56:53
"Onunla karnınızı dolduracaksınız."
Vakıa/56:54
"Ve üzerine kaynar su içeceksiniz."
Vakıa/56:55
"Susamış devenin içişi gibi içeceksiniz."
Vakıa/56:56
Yargı gününde işte böyle ağırlanacaklardır.
Hud/11:106
Talihsizler ateştedir. Onlar orada sızlayıp inlerler.
Hud/11:107
Gökler ve yer durduğu sürece orada kalıcıdırlar; ancak Rabbin dilerse başka. Rabbin, dilediğini Yapandır
Furkan/25:13
Zincirlenmiş olarak onun dar bir yerinden atıldıkları zaman ölümü çağırırlar
Furkan/25:14
Bu gün bir ölüm değil, birçok ölüm çağırın.
Fatır/35:36
İnkar edenler için cehennem ateşi vardır. Ne ölmelerine izin verilir, ne de onlardan cehennem cezası hafifletilir. Nankörleri böyle cezalandırırız.
Fatır/35:37
Orada, "Rabbimiz, bizi çıkar da yapmış olduğumuzdan farklı işler yapalım," diye feryat ederler. Öğüt alabilecek bir kişinin öğüt alabileceği kadar uzun bir süre sizi yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse tadın. Zalimlerin yardımcısı yoktur.
Zuhruf/43:77
"Ey Malik, artık Rabbin bizim işimizi bitirsin," diye seslenirler. O da, "Siz böyle kalacaksınız," der.
Yunus/10:4
Hepinizin dönüşü O'nadır. Bu, Allah'ın verdiği gerçek sözdür. O, yaratılışı başlatır ve sonra tekrarlar; böylece inanıp erdemli işler yapanları adaletle ödüllendirir. Kafirlere ise, inkarlarından ötürü sıcak bir içecek ve acı bir azap vardır.
İbrahim/14:49
O gün suçluları, zincirlere vurulmuş olarak görürsün.
İbrahim/14:50
Giysileri katrandandır ve yüzlerini ateş kaplar.
Mümin/40:71
Boyunlarında prangalar ve zincirlerle sürüklenecekler.
Mümin/40:72
Kaynar suda, sonra ateşte yakılacaklardır.
Hâkka/69:25
Kitabı solundan verilenlere gelince, onlar, "Keşke kitabım bana verilmeseydi," der,
Hâkka/69:26
"Hesabımın ne olduğunu öğrenmeyeydim."
Hâkka/69:27
"Keşke ölümüm sonsuz olsaydı."
Hâkka/69:28
"Param bana yaramadı."
Hâkka/69:29
"Tüm gücümü yitirdim."
Hâkka/69:30
Yakalayın, bağlayın onu.
Hâkka/69:31
Ve sonra cehennemde yakın.
Hâkka/69:32
Sonra, onu yetmiş arşın boyunda bir zincire vurun.
Hâkka/69:33
Çünkü o, Yüce Allah'a inanmıyordu.
Müzzemmil/73:12
Yanımızda zincirler ve cehennem vardır.
Müzzemmil/73:13
Yutulması güç bir yiyecek ve acı bir azap...
İnsan/76:4
İnkarcılar için zincirler, prangalar ve alevli bir ateş hazırlamışızdır.
Meryem/19:68
Rabbine and olsun, onları ve şeytanları toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresine getireceğiz. Diz çökmüş halde...
Meryem/19:69
Sonra her gruptan, Rahman'a karşı azgınlıkta ileri gidenleri ayıklayacağız.
Meryem/19:70
Orada yanmayı en çok kimin hak ettiğini elbette biz gayet iyi biliriz.
Mümin/40:47
Ateşte tartışırlarken, güçsüzler, büyüklük taslamış olanlara, "Biz sizin izleyicileriniz idik, öyleyse bu ateşin bir parçasını olsun bizden savabilir misiniz?" derler.
Mümin/40:48
Büyüklük taslamış olanlar, "Hepimiz onun içindeyiz. Allah kulları arasında artık hüküm vermiştir," derler.
Mümin/40:49
Ateştekiler, cehennemin gardiyanlarına, "Rabbinize yalvarın da bizden azabı hiç değilse bir gün hafifletsin," derler.
Mümin/40:50
Onlar da derler ki, "Elçileriniz size apaçık delillerle gelmemiş miydi?" "Evet" derler. Bunun üzerine onlar, "Öyleyse kendiniz yalvarın. Ne var ki inkarcıların yalvarması sonuç vermez."
Mülk/67:6
Rab'lerini inkar edenler cehennem cezasını hak etmişlerdir. Ne kötü bir duraktır.
Mülk/67:7
Oraya atıldıkları zaman, onun kaynayıp tüterken uğultusunu işittiler
Mülk/67:8
Neredeyse öfkeden patlayacak! İçine her ne zaman bir grup atılsa, oranın gardiyanları, "Size bir uyarıcı gelmedi mi?" diye sordular.
Mülk/67:9
Onlar da dediler ki, "Evet, bize bir uyarıcı gelmişti, ama biz yalanladık ve, 'Allah hiçbir şey indirmemiştir. Siz tümüyle sapıtmışsınız,' dedik."
Tahrim/66:6
Ey inananlar, yakıtı halk ve taşlar olan ateşten kendinizi ve ailenizi koruyun. Ateşin üzerinde sert ve güçlü melekler olup, Allah'ın buyruğuna karşı gelmezler ve kendilerine ne emredilmişse onu uygularlar.
Kaf/50:19
Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur.
Kaf/50:20
Boruya üflenmiştir. Bu, söz verilen gündür.
Kaf/50:21
Her can yanında bir sürücü ve bir tanık ile gelir.
Kaf/50:22
Sen tümüyle bundan gafildin. Şimdi biz örtünü kaldırdık; bugün gözün çelik gibi keskindir.
Kaf/50:23
Yanındaki arkadaşı, "İşte yanımdaki hazır" der.
Kaf/50:24
Haydi ikiniz atın cehenneme her inatçı kafiri,
Kaf/50:25
İyiliği engelleyen, azgın, kuşkucuyu...
Kaf/50:26
O ki Allah ile birlikte başka tanrı edindi. Onu o çetin cezanın içine atın.
Kaf/50:27
Arkadaşı, "Rabbim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi," der.
Kaf/50:28
O da der ki, "Huzurumda cekişmeyin. Size daha önceden uyarı göndermiştim."
Kaf/50:29
"Benim katımda söz değiştirilmez ve ben kullara asla haksızlık etmem."
Kaf/50:30
O gün cehenneme, "Doldun mu?" deriz. O, "Daha yok mu?" der
Saffat/37:19
O, bir tek dokunmadır. O zaman (kalkıp) bakınırlar.
Saffat/37:20
"Vay halimize!" derler, "Bu Yargı Günüdür."
Saffat/37:21
Bu, sizin yalanlamış olduğunuz karar günüdür.
Saffat/37:22
Zalimleri toplayın. Eşlerini ve,
Saffat/37:23
Allah'tan başka kulluk/hizmet ettiklerini... Onlara cehennemin yolunu gösterin.
Saffat/37:24
Ve durdurun onları; sorguya çekileceklerdir.
Saffat/37:25
"Neden bir birinize yardım etmiyorsunuz?"
Saffat/37:26
Hayır, o gün tümüyle teslim olmuşlardır.
Saffat/37:27
Dönüp birbirlerini sorgularlar.
Saffat/37:28
"Siz bize sağ yanımızdan yaklaşıyordunuz," derler.
Saffat/37:29
Derler ki, "Aslında siz inanmış kimseler değildiniz."
Saffat/37:30
"Bizim sizin üzerinizde her hangi bir gücümüz yoktu. Aksine siz azmış bir topluluktunuz."
Saffat/37:31
"Rabbimizin hakkımızdaki sözü gerçekleşti, artık tadacağız."
Saffat/37:32
"Biz azmıştık. Sizi de azdırdık."
Saffat/37:33
Böylece, o gün onlar azabta ortaktırlar.
Saffat/37:34
Biz suçlulara böyle yaparız.
Nisa/4:145
İkiyüzlüler ateşin en aşağı katındadır. Onlara yardım edecek kimse bulamazsın.
Nisa/4:56
Ayet ve mucizelerimizi inkar edenleri bir ateşe atacağız. Derileri yandıkça, azabı tatmaları için başka derilerle yenileyeceğiz. Allah Üstündür, Bilgedir.
Maide/5:36
İnkarcılar, yeryüzündekilerin hepsine ve bir o kadarına da sahip olsalardı ve onları diriliş gününün azabından kurtulmak için fidye verselerdi kendilerinden kabul edilmezdi. Onlara acıklı bir azap var.
Maide/5:37
Ateşten çıkmak isterler; ama çıkamazlar. Onlar sürekli bir cezaya mahkum olmuşlardır.
Araf/7:38
"Sizden önce geçen cin ve insan topluluklarıyla birlikte ateşe girin," dedi. Her ne zaman bir topluluk girdiyse bir öncekine lanet etti. Hepsi oraya vardığında sonrakiler öncekiler için: "Rabbimiz, bizi bunlar saptırdı. Bunlara ateşten bir kat daha fazla azap ver," dediler. "Hepsi için iki kat vardır. Ancak bilmezsiniz," dedi.
Araf/7:39
Öncekiler sonrakilere, "Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktur. Kazandıklarınızdan ötürü azabı tadın," dediler.
Araf/7:40
Ayetlerimizi inkar edenlere ve onlara karşı büyüklük taslayanlara göğün kapısı açılmaz ve deve iğne deliğinden geçmedikçe de cennete girmezler. Suçluları böyle cezalandırırız.
Enam/6:27
Ateşin başında durduruldukları vakit onların "Keşke geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini (vahiy ve mucizelerini) inkar etmeseydik ve inananlardan olsaydık," dediklerini bir görsen!
Araf/7:44
Cennet halkı cehennem halkına seslenir: "Rabbimizin bize söz verdiğini gerçek olarak bulduk. Rabbinizin size söz verdiğini siz de gerçek olarak buldunuz mu?" "Evet!," derler. Biri aralarında şunu ilan eder: "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun."
Araf/7:46
Aralarını bir perde böler. Orta yerde de bazı kimseler var ki herkesi görünüşlerinden tanırlar. Cennet halkına, "Selam size," diye seslenirler. Bunlar oraya (cennete), canları istedikleri halde giremediler.
Araf/7:47
Gözleri ateş halkına çevrildiğinde, "Rabbimiz, bizi zalim toplulukla birlikte bulundurma," derler.
Araf/7:48
Orta yerde bulunanlar, görünüşlerinden tanıdıkları kimselere seslenirler: "Sizin cemaatiniz ve büyüklük taslamış olmanız size hiçbir yarar sağlamadı."
Araf/7:49
"Allah onlara bir rahmet dokundurmayacak diye yemin ettiğiniz kimseler bunlar mıydı?" (Orta Yerdekilere şunlar denecektir:) "Cennete girin; size bir korku yoktur ve üzülmeyeceksiniz de."
Araf/7:50
Ateş halkı, cennet halkına seslendi: "Suyunuzdan, yahut Allah'ın size verdiği bazı nimetlerden üstümüze akıtın." Onlar da dediler ki: "Allah bu ikisini kafirlere haram kılmıştır."
Tevbe/9:35
Gün gelir o biriktirdikleri altınlar ve paralar cehennem ateşinde ısıtılarak onlarla alınları, yanları ve sırtları dağlanır: "Kendiniz için biriktirdiğiniz işte budur. Biriktirdiğinizi tadın."
Mürselat/77:29
Haydi yalanlamakta olduğunuz şeye doğru yürüyün.
Mürselat/77:30
Yürüyün, (cehennem alevinin) üç kollu gölgesine doğru...
Mürselat/77:31
O ne gölgelendirir ne de alevden korur.
Mürselat/77:32
Kıvılcımlar saçar, saraylar gibi...
Mürselat/77:33
(Rengi de) Sarı deve gibi.
Mürselat/77:35
Bu, onların konuşamıyacağı bir gündür.
Mürselat/77:36
Ve özür dilemeleri için onlara izin de verilmez.
Mürselat/77:37
Yalanlayanların vay haline o gün!
Mürselat/77:38
Bu, Karar Günüdür. Sizi ve öncekileri toplamışızdır.
Mürselat/77:39
Bir planınız varsa bana karşı onu uygulayın!
Nisa/4:97
Kendilerine zulmedenlerin canlarını alırken melekler: "Ne halde idiniz," derler. "Bizler yeryüzünde ezilmiş kimselerdik," diye cevap verirler. "Allah'ın yeri geniş değil miydi ki oralara göç edeydiniz," derler. Onların yeri cehennem. O ne kötü bir dönüş noktası.
Enam/6:27
Ateşin başında durduruldukları vakit onların "Keşke geri döndürülseydik de Rabbimizin ayetlerini (vahiy ve mucizelerini) inkar etmeseydik ve inananlardan olsaydık," dediklerini bir görsen!
Secde/32:28
"O zafer ne zaman gerçekleşecek, doğru sözlüyseniz?" diye meydan okuyorlar.
Secde/32:29
De ki, "Zafer günü, inkarcılara inanmaları bir yarar sağlamıyacaktır; kendilerine bir başka şans da tanınmayacaktır."
Taha/20:124
"Kim mesajımdan yüz çevirirse sıkıntılarla dolu bir hayata mahkum olur. Diriliş günü de onu kör olarak meydana çıkarırız."
Taha/20:126
Der ki: "Çünkü sana ayetlerimiz ve mucizelerimiz geldiğinde sen onları unuttun. Bugün de sen unutuluyorsun."
Müminun/23:99
Onlardan birine ölüm gelip çattığı zaman şöyle der: "Rabbim, beni geri döndürünüz."
Müminun/23:100
"Ki terketmiş bulunduğum şeylerde erdemli işler yapayım." Hayır. Bu onun söylediği bir laftan ibarettir. Diriliş gününe kadar onların ardında bir engel vardır.
Müminun/23:101
Boruya üfürüldüğünde o gün artık aralarında akrabalık yoktur ve birbirleriyle de ilgilenemezler.
Müminun/23:102
Tartıları ağır gelenler, işte onlar kazanacaklardır.
Müminun/23:103
Tartıları hafif gelenler ise, kendilerini zarara soktukları için cehennemde ebedi kalacak olanlardır.
Müminun/23:104
Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.
Müminun/23:105
Ayetlerim size okunmuyor muydu ve siz de onları yalanlamıyor muydunuz?
Müminun/23:106
"Rabbimiz," diyecekler, "Bizi talihsizliğimiz yendi; biz sapıtan bir toplum olduk."
Müminun/23:107
"Rabbimiz, bizi buradan çikar. Eger (eski durumumuza) dönersek artik biz gerçekten zalimleriz."
Müminun/23:108
Diyecek ki, "Sinin orada, benimle konuşmayın."
Müminun/23:109
Kullarımdan bir grup, "Rabbimiz, inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en merhametlisisin." derdi.
Müminun/23:110
"Sizse onları alaya aldınız ve onlar yüzünden beni anmayı unuttunuz. Onlara gülüp duruyordunuz."
Müminun/23:111
"Bugün ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim; kazananlar işte bunlardır."
Ali İmran/3:192
"Rabbimiz, sen kimi ateşe sokarsan elbette onu rezil etmişsindir. Zalimlere yardım eden olmaz.
Kehf/18:53
Suçlular ateşi gördüler ve içine düşeceklerini anladılar; ondan kaçacak bir yer de bulamadılar.
Gaşiye/88:1
Sana o bunaltanın haberi ulaştı mı?
Gaşiye/88:2
O gün yüzler saygı gösterir.
Gaşiye/88:3
Çalışmıştır, yorgun düşmüştür.
Gaşiye/88:4
Kızgın ateşe girerler.
Gaşiye/88:5
Kaynar bir pınardan içirilirler.
Gaşiye/88:6
Değersiz bir yiyeceğin dışında bir şeyleri yoktur;
Gaşiye/88:7
Ne besler, ne de açlığı giderir.
Hümeze/104:1
Yazıklar olsun her dedikoducuya ve iftiracıya.
Hümeze/104:2
Ki o para/mal biriktirir ve onu sayar durur.
Hümeze/104:3
Sanki parası/malı onu ölümsüz yapacakmış gibi.
Hümeze/104:4
Asla; onu Hutama'ya atacağım.
Hümeze/104:5
Hutama'nın ne olduğunu bilir misin?
Hümeze/104:6
Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.
Hümeze/104:7
Ki beyinlere işler.
Hümeze/104:8
Onların üzerine kapanmıştır.
Hümeze/104:9
uzatılmış sütunlar içinde olarak.
Ahkaf/46:19
Her biri için, yaptıklarına göre dereceler vardır. Yaptıklarının karşılığı, haksızlık edilmeden tam verilir.
Ahkaf/46:20
İnkarcılar cehenneme sunulduğu gün, "Dünya hayatında tüm güzel şeylerinizi boşa harcayıp onların zevkini sürdünüz. Yeryüzünde haksız yere büyüklenmenizin ve yoldan çıkmanızın karşılığında bugün alçaltıcı azabı göreceksiniz."
Rahman/55:39
O gün ne insana ne de cine günahından sorulmaz.
Rahman/55:41
Suçlular yüzlerinden tanınır ve yaka paça götürülürler.
Rahman/55:43
İşte bu, suçluların yalanlayıp durduğu cehennemdir.
Rahman/55:44
Onunla kaynar su arasında dönüp dolaşırlar.
Neml/27:90
Kim kötülük getirirse, ateşe yüzüstü kapaklanır." Yaptıklarının karşılığından başkasını mı bekliyordun? "
Kamer/54:46
Saat onları beklemektedir, daha korkunç ve acıdır.
Kamer/54:47
Suçlular bir sapıklık ve cehennem içindedir.
Kamer/54:48
Yüzükoyun ateşe sürüklenecekleri gün: "Cehennemin dokunuşunu tadın."
Duhan/44:40
Hepsi Karar Günü topluca buluşacaklardır.
Duhan/44:41
O gün dost, dostunu hiç bir şeyden koruyamaz ve yardım da görmezler.
Duhan/44:42
Yalnız Allah'ın merhamet ettikleri hariç. O Üstündür, Rahimdir.
Duhan/44:43
Elbette, zakkum ağacı
Duhan/44:44
Günahkarın yiyeceğidir.
Duhan/44:45
Derişik asit gibi ve midelerde kaynayacaktır
Duhan/44:46
Sıcak suyun kaynaması gibi.
Duhan/44:47
Onu yakalayın ve cehennemin ortasına sürükleyin.
Duhan/44:48
Sonra başına kaynar su azabından dökün.
Duhan/44:49
"Tad bakalım; sen çok üstün ve şerefliydin!"
Duhan/44:50
"Bu, işte kuşkulanıp durduğunuz şeydir."
Rad/13:5
Şaşacaksan, onların şu sözlerine şaşmalısın: "Biz toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız?" İşte onlar, Rab'lerini inkar edenlerdir. Onlar, boyunlarına prangalar hakedenlerdir. Onlar ateşin halkıdır; nitekim orada ebedi kalıcıdırlar.
Hac/22:19
İşte şunlar, Rab'leri hakkında tartışan iki karşıt gruptur. İnkarcı olanlar için ateşten elbiseler biçilir ve başlarından aşağı kaynar su dökülür.
Hac/22:20
Onunla karınlarında ne varsa, derileriyle birlikte eritilir.
Hac/22:21
Onlar için demirden topuzlar vardır.
Hac/22:22
Her ne vakit oradaki sıkıntıdan çıkmak isteseler oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın."
Zümer/39:68
Boruya üflenir üflenmez göklerde ve yerde kim varsa, Allah'ın diledikleri hariç kendinden geçip bayılırlar. Sonra ona tekrar üflenir de onlar ayağa kalkıp bakışırlar
Zümer/39:69
Yer, Rabbinin ışığıyla parlar. Kitap konur. Peygamberler ve tanıklar getirilir. Aralarında gerçeğe göre hüküm verilir ve onlara zulmedilmez
Zümer/39:70
Her kişiye yaptığının karşılığı tam olarak verilir. O, onların yapmış olduğu her şeyi en iyi bilendir
Zümer/39:71
İnkar edenler yığınlar halinde cehenneme götürülürler. Oraya vardıklarında onun kapıları açılır ve bekçileri onlara, "Size, Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bu gününüzle karşılaşacağınız konusunda sizi uyaran sizden elçiler gelmemiş miydi?" derler. "Evet. Ancak 'ceza' sözü inkarcılar hakkında gerçekleşmiştir," diye karşılık verirler
Zümer/39:72
"Temelli kalacağınız cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların sonu ne de kötüymüş!" denir
Ahzab/33:66
Yüzleri ateşte çevrildiği gün, "Keşke Allah'a itaat etseydik, keşke elçisine itaat etseydik," derler.
Ahzab/33:67
Derler ki, "Rabbimiz, sadatlarımıza/şeyhlerimize ve büyüklerimize uyduk; onlar da bizi yoldan saptırdılar."
Şuara/26:96
Orada çekişerek şöyle konuşacaklar:
Şuara/26:97
"Allah'a andolsun, biz gerçekten çok açık bir sapıklık içinde imişiz."
Şuara/26:98
"Çünkü sizi evrenlerin Rabbine denk tutuyorduk."
Şuara/26:99
"Bizi saptıranlar suçlulardı."
Şuara/26:100
"şimdi bizim ne şefaatçımız var."
Şuara/26:101
"Ne de yakın bir dostumuz."
Şuara/26:102
"Bir şansımız daha olsaydı da, inananlar olsaydık."
Şuara/26:103
Bunda bir ders var; ancak çoğunluk inanmaz.
Fussilet/41:27
İnkar edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle onlara karşılık vereceğiz.
Fussilet/41:28
Allah düşmanlarının cezası işte bu ateştir. Ayetlerimizi bile bile inkar etmelerinin bir karşılığı olarak orası onların ebedi yurdu olacaktır.
Fussilet/41:29
İnkar edenler, "Rabbimiz, cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster, onları ayaklarımızın altına alalım da en alçak olanlardan olsunlar," derler.
Hadid/57:13
O gün, ikiyüzlü erkekler ve kadınlar inananlara, "Bize bakın da sizin ışığınızdan alalım," diyecekler. Onlara, "Geriye dönün de ışık arayın," denir. Aralarına, iç taraftaki merhametle, dış taraftaki azabı ayıran kapılı bir engel konacaktır.
Hadid/57:14
"Biz sizinle birlikte değil miydik?" diye onlara seslenirler. "Evet," derler, "Ancak siz kendinizi kandırdınız, beklediniz, kuşkular beslediniz ve Allah'ın kararı gelinceye kadar kuruntularla oyalandınız. Kandırıcı, sizi Allah hakkında yanılttı.
Hadid/57:15
Bugün ne sizden ne de inkar edenlerden bir fidye kabul edilmez. Yeriniz cehennemdir; mevlanız/sahibiniz odur. Ne kötü bir duraktır.
Beled/90:19
Ayetlerimizi inkar edenlerse talihsizlerdir.
Beled/90:20
Onlar ateşe kapatılacaklardır.
Kehf/18:29
De ki, "Bu gerçek senin Rabbindendir." Dileyen inansın, dileyen inkar etsin. Biz zalimler için onları çepeçevre saracak bir ateş hazırladık. Onlar her ne zaman feryad ederek yardım isteseler, derişik asit gibi yüzleri haşlayan bir su sunulur. Ne kötü bir içecek, ne kötü bir son!
Nisa/4:121
Varacakları nokta cehennemdir; ondan kaçamazlar.
Enbiya/21:98
Siz ve Allah'ın yanında kulluk/hizmet ettikleriniz cehennemin yakıtısınız; sizler oraya girmeye layıksınız.
Enbiya/21:99
Onlar tanrılar olsaydı oraya girmeyeceklerdi. Oysa hepsi orada ebedi kalıcıdırlar.
Tur/52:15
Bu bir büyü müdür, yoksa siz mi görmüyorsunuz?
Tur/52:16
Orda yanın. İster sabredin, ister sabretmeyin sizin için değişmeyecektir. Yaptığınızın karşılığını görmektesiniz.
Yunus/10:27
Kötülük kazananlara ise kötülüğünün aynısıyla karşılık verilir. Yüzlerini bir aşağılanma duygusu kaplar. Allah'tan başka bir koruyucuları yoktur. Yüzleri sanki karanlık geceden bir parçayla bürünmüştür. Onlar ateş halkıdır; onlar orada ebedi kalacaklardır.